30 Ocak 2010 Cumartesi

Hayal Gücünün Komutanları - Orkun Uçar

Orkun Uçar Kimdir?
1 Haziran 1969 Gölcük, Kocaeli dogumlu olan Orkun Uçar ilk, orta ve lise ögrenimini deniz
astsubayi olan babasinin görev nedeniyle bulundugu Bartin’da tamamlamis, üniversite ögrenimi için 1986
yilinda Istanbul’a tasinmistir.
Istanbul Basin Yayin Yüksek Okulu radyo-tv bölümünde okurken medya içinde çalismaya
baslamistir.



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Hayal Gücünün Komutanları - Orkun Uçar

Orkun Uçar Kimdir?
1 Haziran 1969 Gölcük, Kocaeli dogumlu olan Orkun Uçar ilk, orta ve lise ögrenimini deniz
astsubayi olan babasinin görev nedeniyle bulundugu Bartin’da tamamlamis, üniversite ögrenimi için 1986
yilinda Istanbul’a tasinmistir.
Istanbul Basin Yayin Yüksek Okulu radyo-tv bölümünde okurken medya içinde çalismaya
baslamistir.

Linkler:




JD Salinger’ın 10 yeni kitabı | Haber

Çarşamba günü yaşamını yitiren yazar JD Salinger’ın gözlerden uzak yaşadığı dönemde yazdığı en az 10 kitabın ölümünden sonra yayımlanması gündemde.

Dünyaca ünlü yazar JD Salinger’ın hayatını kaybetmesinin hemen ardından ortada yazar hakkında söylentiler dolaşmaya başladı. Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın yazarı Salinger, ona dünyanın dört bir yanında şöhret kazandıran kitabını yazdıktan kısa bir süre sonra evine kapanmış ve münzevi bir hayat sürmeye başlamıştı. İşte Salinger’ın gözlerden uzak yaşadığı bu dönemde kimsenin okumaması için özenle sakladığı en azından 10 romanın varlığından söz ediliyor. 91 yaşında yaşamını yitiren yazarın 1953 yılında New Hampshire’da aldığı evine yaptırdığı gizli bir bölümde kitaplar yazdığı ve bu elyazmalarının ölümünün ardından okuyucu ile buluşabileceği de söylentiler arasında yer alıyor. Salinger’ın Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı dünya çapında 65 milyondan fazla satmıştı. Kitap, asi ergen Holden Caulfield’ın yaşadıklarını konu alıyordu. Holden’a göre herkesin eninde sonunda dönüşeceği şey, bir sahtekârdan başka bir şey değildi. Birinci tekil şahsın ağzından anlatılan kitap, ergenlikle başa çıkmaya çalışan gençlerin yaşadıklarına Holden’ın yaşadığı üç günü anlatarak ışık tutar.

Lennon’ın katilinin favorisi

Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın aldığı eleştiriler başlarda karışıktı. Hatta roman ABD’deki bazı okullarda ve birkaç ülkede yasaklandı. Radikal Hıristiyanlar Holden’ı “mantıkdışı ve kâfir” olarak tanımladı. Kitap, bu eleştirilere rağmen edebiyat eleştirmenlerinin büyük bölümünü, yazarın hipnotize edici anlatımıyla büyülemeyi başarmıştı. Time dergisi Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı 1923 yılından beri yazılmış en iyi 100 kitaptan biri olarak lanse etti.

Kitap 1980 yılında Mark Chapman, John Lennon’ı vurduktan sonra iyice ünlü oldu. Çünkü Chapman, üzerinde kitabın bir kopyasını taşıyordu ve “bu olağanüstü kitabı okuyanların eski Beatles üyesini neden vurduğunu anlayacağını” söyledi. Kitabın bu derece ünlü olması, kitap yayımlandığında 32 yaşında olan Jerome David Salinger’a bir hayal kırıklığından başka bir şey getirmedi. 1953’te Cornish’teki evine taşındığında söyleşi tekliflerini reddeden ve yayıncısına ona gelen hayran mektuplarının hiçbirini göndermemesini söyleyen yazar, münzevi olarak ün saldı.

1955 yılında “En iyi arkadaşlarımdan bazıları çocuklar. Aslında en iyi arkadaşlarımın hepsi çocuk” diye yazan Salinger, Franny ve Zooey, Dokuz Öykü, Yükseltin Tavan Kirişlerini Ustalar gibi kitaplara imza atsa da, hiçbiri Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın başarısına ulaşamadı. 1980 yılında verdiği bir röportajda, yazmayı bırakmadığına dair ipuçları vermişti: “Yazmayı seviyorum ve sizi temin ederim ki hâlâ yazıyorum. Ama kendim için yazıyorum, kendimi memnun etmek için. Ve bunu yapmak için de yalnız kalmak istiyorum.”



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

JD Salinger’ın 10 yeni kitabı | Haber

Çarşamba günü yaşamını yitiren yazar JD Salinger’ın gözlerden uzak yaşadığı dönemde yazdığı en az 10 kitabın ölümünden sonra yayımlanması gündemde.

Dünyaca ünlü yazar JD Salinger’ın hayatını kaybetmesinin hemen ardından ortada yazar hakkında söylentiler dolaşmaya başladı. Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın yazarı Salinger, ona dünyanın dört bir yanında şöhret kazandıran kitabını yazdıktan kısa bir süre sonra evine kapanmış ve münzevi bir hayat sürmeye başlamıştı. İşte Salinger’ın gözlerden uzak yaşadığı bu dönemde kimsenin okumaması için özenle sakladığı en azından 10 romanın varlığından söz ediliyor. 91 yaşında yaşamını yitiren yazarın 1953 yılında New Hampshire’da aldığı evine yaptırdığı gizli bir bölümde kitaplar yazdığı ve bu elyazmalarının ölümünün ardından okuyucu ile buluşabileceği de söylentiler arasında yer alıyor. Salinger’ın Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı dünya çapında 65 milyondan fazla satmıştı. Kitap, asi ergen Holden Caulfield’ın yaşadıklarını konu alıyordu. Holden’a göre herkesin eninde sonunda dönüşeceği şey, bir sahtekârdan başka bir şey değildi. Birinci tekil şahsın ağzından anlatılan kitap, ergenlikle başa çıkmaya çalışan gençlerin yaşadıklarına Holden’ın yaşadığı üç günü anlatarak ışık tutar.

Lennon’ın katilinin favorisi

Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın aldığı eleştiriler başlarda karışıktı. Hatta roman ABD’deki bazı okullarda ve birkaç ülkede yasaklandı. Radikal Hıristiyanlar Holden’ı “mantıkdışı ve kâfir” olarak tanımladı. Kitap, bu eleştirilere rağmen edebiyat eleştirmenlerinin büyük bölümünü, yazarın hipnotize edici anlatımıyla büyülemeyi başarmıştı. Time dergisi Çavdar Tarlasında Çocuklar’ı 1923 yılından beri yazılmış en iyi 100 kitaptan biri olarak lanse etti.

Kitap 1980 yılında Mark Chapman, John Lennon’ı vurduktan sonra iyice ünlü oldu. Çünkü Chapman, üzerinde kitabın bir kopyasını taşıyordu ve “bu olağanüstü kitabı okuyanların eski Beatles üyesini neden vurduğunu anlayacağını” söyledi. Kitabın bu derece ünlü olması, kitap yayımlandığında 32 yaşında olan Jerome David Salinger’a bir hayal kırıklığından başka bir şey getirmedi. 1953’te Cornish’teki evine taşındığında söyleşi tekliflerini reddeden ve yayıncısına ona gelen hayran mektuplarının hiçbirini göndermemesini söyleyen yazar, münzevi olarak ün saldı.

1955 yılında “En iyi arkadaşlarımdan bazıları çocuklar. Aslında en iyi arkadaşlarımın hepsi çocuk” diye yazan Salinger, Franny ve Zooey, Dokuz Öykü, Yükseltin Tavan Kirişlerini Ustalar gibi kitaplara imza atsa da, hiçbiri Çavdar Tarlasında Çocuklar’ın başarısına ulaşamadı. 1980 yılında verdiği bir röportajda, yazmayı bırakmadığına dair ipuçları vermişti: “Yazmayı seviyorum ve sizi temin ederim ki hâlâ yazıyorum. Ama kendim için yazıyorum, kendimi memnun etmek için. Ve bunu yapmak için de yalnız kalmak istiyorum.”

28 Ocak 2010 Perşembe

Tarihi bir de böyle okumayı deneyin | Haber

Ejderhalar hakkında gerçeklerden alevlerinden yeniden doğan Anka kuşuna, Azteklerin kulak, burun, dudaklarına obdisyen takmalarından Anglo - Saksonların cımbız kullanımına tarihle ilgili merak ettiğiniz garip bilgilere cevap veriliyor...
-Dünyada bulunan en eski pop müzik belgesi, hangi müziklerin popüler oldup olmadığını öğrenmek isteyen Çin imparatoru’nun ülkenin dört bir köşesine insan göndermesiyle ortaya çıktı.
-Babiller dış ağrılarının ağızda bulunan bir solucandan kaynaklandığını düşünürdü.
-Akapunktur ilk olarak Eski Çin’de icat edildi.
-Roma’da imparatorların başlarına, taç yerine altın kaplamalı defne yaprakları takılırdı.
-Aztekler, geleceği görmelerine yardımcı olduğuna inandıkları obdisyen taşından aynalar kullanırdı. Bir ailenin hastalanan bireyi obdisyen aynanın karşısına oturtulur ve görüntüsüne bakılırdı. Görüntüsü berraksa iyileşeceğine inanılırdı
***
Eski Çin’de erkek hekimlerin kadınlara dokunmalarının yasak olduğunu ve bu yüzden kadın hastaların nerelerinin ağrıdığını gösterebilecekleri bez bebekler kullandığını biliyor muydunuz?
Veya Mısır hiyerogliflerinin hem sağdan sola hem de soldana sağa okunabildiğini ve hangi yöne doğru okunacağını anlamak için kuş kafalarının ne yöne baktığına dikkat edildiğini?
Peki ya Antik Roma’da birçok rahatsızlığı geçirmek için gübre kullanıldığını, hatta ağız kokusunu gidermek için fare dışkısı çiğnendiğini?
Carolyn Howitt’in hazırladığı “Antik Dünya’daki İnsanlar, Yerler, Olaylar ve Nesneler Hakkında Bilinmesi Gereken Acayip, Şaşırtıcı, Eğlendirici, Korkunç ve Büyüleyici 500 Şey” tarih derslerinde öğretilmeyen veya kitaplarında yazılmayan ince, şaşırtıcı detayların maddeler halinde ve resimlerle bir arada düzenlenmesinden meydana geliyor. Kitapta yer alan bilgilere British Museum sayesinde ulaşılmış.

Tarihe meraklıysanız kitap çok ilginizi çekecektir çünkü bu kitap daha önce okuduğunuz hiçbir tarih kitabına benzemiyor. Bu arada hemen ekleyelim tarihle ilgili olmanız o kadar önemli bir ölçt değil bu kitabı okumanız için. ‘Acayip’, ‘şaşırtıcı’, ‘eğlendirici’, ‘korkunç’ ve ‘büyüleyici’ sıfatlarıyla aranız iyiyse bu kitap tam da size göre!
Mısır’da hasat zamanı
Ölüm, manevi yaşam, inançlar, toplum yapıları, yöneticiler, yiyecek ve içecek kültürleri, moda, spor, savaş ve hayvanlar gibi geçmişten bugüne değişerek de olsa ulaşan insanlığın ortak çarpanlarının vazgeçilmezliğini son derece keyifli bir okuma eşliğinde gözden geçiriyoruz bu kitapta. Yıkık dökük harabelerden gökdelenlere ve paleolitik kesici taşlardan modern teknolojiye geçiş olsa da, insanların orta bölenleri vazgeçilmez.
Carloyn Howitt, kitabında insanlığın bu ortak çarpanlarının antik çağlarda neler olduğuna dair bilgiler veriyor. Mısır’da hasat zamanı meyve toplamak üzere eğitilen maymunlardan, ejderhalar hakkındaki gerçeklere, alevlerinden yeniden doğan Anka kuşuna; Azteklerin kulak, burun, dudaklarına seramik ve siyah volkanik bir kristal olan obdisyen takmalarından, Eski Mısırlıların saç jölesi, Anglo-Saksonların cımbız kullanımına kadar kitapta çok sayıda ilginç ve renkli bilgi mevcut.

Antik ile modern
Howitt, kitaba eşlik eden resimler ve enteresan bilgilerle okuyucuyu antik çağlara uzanan bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Cıvıl cıvıl ve parlak sayfalar arasında gidip geldikçe ve biraz da hayal gücünüzü kullanırsanız kendinizi Antik Mısır’da papirüs terlikler içerisinde veya Roma’da toga giymiş olarak bulmanız mümkün. Toga nasıl giyiliyor diye endişeleniyorsanız merak etmeyin, kitapta o da yazıyor!
Kitap sayesinde, antik ile şimdiki yaşantınız arasında öyle bir köprü kuracaksınız ki, hem yaşantınızdan öğeleri antik çağlarda, hem de antik çağlardaki yaşantılarda kendinizi bulacaksınız.
Eğer ilginç ve şaşırtıcı gerçekler öğrenmek hoşunuza gittiyse aynı yayınevinden farklı konular hakkında benzer nitelikteki yayınlar bulmak da mümkün.

(Milliyet Kitap)

Tarihi bir de böyle okumayı deneyin | Haber

Ejderhalar hakkında gerçeklerden alevlerinden yeniden doğan Anka kuşuna, Azteklerin kulak, burun, dudaklarına obdisyen takmalarından Anglo - Saksonların cımbız kullanımına tarihle ilgili merak ettiğiniz garip bilgilere cevap veriliyor...
-Dünyada bulunan en eski pop müzik belgesi, hangi müziklerin popüler oldup olmadığını öğrenmek isteyen Çin imparatoru’nun ülkenin dört bir köşesine insan göndermesiyle ortaya çıktı.
-Babiller dış ağrılarının ağızda bulunan bir solucandan kaynaklandığını düşünürdü.
-Akapunktur ilk olarak Eski Çin’de icat edildi.
-Roma’da imparatorların başlarına, taç yerine altın kaplamalı defne yaprakları takılırdı.
-Aztekler, geleceği görmelerine yardımcı olduğuna inandıkları obdisyen taşından aynalar kullanırdı. Bir ailenin hastalanan bireyi obdisyen aynanın karşısına oturtulur ve görüntüsüne bakılırdı. Görüntüsü berraksa iyileşeceğine inanılırdı
***
Eski Çin’de erkek hekimlerin kadınlara dokunmalarının yasak olduğunu ve bu yüzden kadın hastaların nerelerinin ağrıdığını gösterebilecekleri bez bebekler kullandığını biliyor muydunuz?
Veya Mısır hiyerogliflerinin hem sağdan sola hem de soldana sağa okunabildiğini ve hangi yöne doğru okunacağını anlamak için kuş kafalarının ne yöne baktığına dikkat edildiğini?
Peki ya Antik Roma’da birçok rahatsızlığı geçirmek için gübre kullanıldığını, hatta ağız kokusunu gidermek için fare dışkısı çiğnendiğini?
Carolyn Howitt’in hazırladığı “Antik Dünya’daki İnsanlar, Yerler, Olaylar ve Nesneler Hakkında Bilinmesi Gereken Acayip, Şaşırtıcı, Eğlendirici, Korkunç ve Büyüleyici 500 Şey” tarih derslerinde öğretilmeyen veya kitaplarında yazılmayan ince, şaşırtıcı detayların maddeler halinde ve resimlerle bir arada düzenlenmesinden meydana geliyor. Kitapta yer alan bilgilere British Museum sayesinde ulaşılmış.

Tarihe meraklıysanız kitap çok ilginizi çekecektir çünkü bu kitap daha önce okuduğunuz hiçbir tarih kitabına benzemiyor. Bu arada hemen ekleyelim tarihle ilgili olmanız o kadar önemli bir ölçt değil bu kitabı okumanız için. ‘Acayip’, ‘şaşırtıcı’, ‘eğlendirici’, ‘korkunç’ ve ‘büyüleyici’ sıfatlarıyla aranız iyiyse bu kitap tam da size göre!
Mısır’da hasat zamanı
Ölüm, manevi yaşam, inançlar, toplum yapıları, yöneticiler, yiyecek ve içecek kültürleri, moda, spor, savaş ve hayvanlar gibi geçmişten bugüne değişerek de olsa ulaşan insanlığın ortak çarpanlarının vazgeçilmezliğini son derece keyifli bir okuma eşliğinde gözden geçiriyoruz bu kitapta. Yıkık dökük harabelerden gökdelenlere ve paleolitik kesici taşlardan modern teknolojiye geçiş olsa da, insanların orta bölenleri vazgeçilmez.
Carloyn Howitt, kitabında insanlığın bu ortak çarpanlarının antik çağlarda neler olduğuna dair bilgiler veriyor. Mısır’da hasat zamanı meyve toplamak üzere eğitilen maymunlardan, ejderhalar hakkındaki gerçeklere, alevlerinden yeniden doğan Anka kuşuna; Azteklerin kulak, burun, dudaklarına seramik ve siyah volkanik bir kristal olan obdisyen takmalarından, Eski Mısırlıların saç jölesi, Anglo-Saksonların cımbız kullanımına kadar kitapta çok sayıda ilginç ve renkli bilgi mevcut.

Antik ile modern
Howitt, kitaba eşlik eden resimler ve enteresan bilgilerle okuyucuyu antik çağlara uzanan bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Cıvıl cıvıl ve parlak sayfalar arasında gidip geldikçe ve biraz da hayal gücünüzü kullanırsanız kendinizi Antik Mısır’da papirüs terlikler içerisinde veya Roma’da toga giymiş olarak bulmanız mümkün. Toga nasıl giyiliyor diye endişeleniyorsanız merak etmeyin, kitapta o da yazıyor!
Kitap sayesinde, antik ile şimdiki yaşantınız arasında öyle bir köprü kuracaksınız ki, hem yaşantınızdan öğeleri antik çağlarda, hem de antik çağlardaki yaşantılarda kendinizi bulacaksınız.
Eğer ilginç ve şaşırtıcı gerçekler öğrenmek hoşunuza gittiyse aynı yayınevinden farklı konular hakkında benzer nitelikteki yayınlar bulmak da mümkün.

(Milliyet Kitap)

27 Ocak 2010 Çarşamba

Yurdalan kitap oldu!... | Haber

Atatürk Üniversitesi Atatürk İlke ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Dr. İsmail Eyyüpoğlu’nun hazırladığı “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir İttihatçı/ Kâzım Yurdalan (1881 / 1962)” adlı araştırma çalışmasını yayınladı.


Eyyüpoğlu, sekiz bölümden oluşan 603 sayfalık çalışmasında askerlik yaşamı dışında Erzurum Belediye Başkanlığı da yapan Kâzım Yurdalan’ın yaşam öyküsünü derinlemesine yaptığı bir araştırma ile gün yüzüne çıkarıyor.

Eyyüpoğlu, kitabın önsözünde, “Kazım Yurdalan yıkılan bir imparatorluğa ve onun küllerinden kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün safhalarına tanıklık etti. Cüssesinin küçüklüğünden ötürü ‘Küçük Kâzım’ olarak şöhret kazandı. Hayata bakışı ve olayları algılayışı onu diğer akranlarından ayırt eden temel özelliklerinden biriydi. Cesur olduğu kadar zekiydi,” saptamasını yapıyor.

Kâzım Yurdalan’ın İttihat ve Terakki’ye mensup bir asker ve sivil yönetici olduğunu hatırlatan Eyyüpoğlu, “O, yıkılan bir imparatorluğun küllerinden bağımsız, hür Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradenin sorumluluk sahibi bir ferdi idi. Ülkesi için çalışmaktan bir an olsun yorulmadı. Erzurum Belediye Meclisi’nin 31 Mayıs 1946’da gerçekleştirilen toplantısında bu durumu, ‘Vazife itibariyle yaşımın ilerlemiş olmasına rağmen eğer Allah günü kırk sekiz saat yaratmış olsaydı, bu kırk sekiz satı çalışabilseydim, vazifemi ifa etmemiş sayılırdım.’ sözleriyle dile getirmiştir” dedi.

YURDALAN’IN HAYATINDAN SATIR BAŞLARI

Kâzım Yurdalan’ın Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşu, Erzurum Kongresi’nin toplanması ve Cumhuriyetten sonra da şehrin kalkınması için önemli çalışmalar yaptığını hatırlatan Eyyüpoğlu, şu değerlendirmeyi yapıyor:

Kâzım Yurdalan (1881/2-1962) asker ve siyasetçi kimliği ile bir döneme tanıklık etti. Erzurum`un yerli ailelerinden Kazanasmazlara mensuptu. Babasının yönlendirmesiyle Mahalle Mektebi`nden sonra Askeri Rüşdiye ve İdadi`yi bitirdikten sonra Harb Okulu`na girdi. Harbiye`deki öğrencilik yıllarında tanıştığı İttihatçı fikirlerin takipçisi oldu. 1902`de Harbiye`den mezun olduktan sonra Erzurum`da görev yaparken 1905`de başlayan 1906 ve 1907`de gittikçe şiddetlenen Erzurum isyanında yer alan zabitler arasındaydı. II. Meşrutiyet’in İlanı’ndan önce Harbiye`den tanıdığı ve büyük saygı duyduğu Ömer Naci ve Halil (Enver Paşa`nın amcası) Bey ile İran`daki hürriyet mücadelesine katıldı. İkinci Meşrutiyet`in ilanından sonra piyade sınıfından ayrılarak jandarmaya geçti. Muş`ta ve Pazar`da (o dönemki adı ile Atina) görev yaptı. Ermeni ve Rum çeteleriyle mücadele etti. 1914`te I. Dünya Savaşı`nın başlamasıyla Kafkas Cephesi`nde görev aldı. İlk önce Ermeni Taşnak çeteleriyle sonra da Ruslarla zorlu bir mücadeleye girdi. Erzurum`un işgale uğramasına tanıklık etti. Savaşın son yılında Elviye-i Selâse`nin anavatana katılma sürecinde, bu bölgede Jandarma Teşkilatı`nı kurmakla görevlendirildi. Burada yaptığı çalışmalarla herkesin takdirini kazandı. 30 Ekim 1918`de Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra yurt genelinde işgal tehlikesi baş gösterince, görev yeri olan Trabzon`da kendisi gibi İttihatçı kökenden gelen dava arkadaşları ile toplantılar yaptı. Onları örgütlenmeleri konusunda yönlendirerek, Trabzon Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti`nin kurulmasına katkıda bulundu. Mütarekenin ağır siyasi ve askeri baskısı altında, acımasızca başlatılan İttihatçı avından payına düşeni aldı. Yargılanması için hakkında işlem başlatıldı. Binbaşılıktan emekliliğini isteyerek Erzurum`a geldi. İttihatçı bir yapılanmanın içerisinde yer aldı. Gizli surette örgütlenmiş olan İstihlâs-ı Vatan Cemiyeti`nin çalışmalarına katıldı.

Mondros Mütarekesi`nin ağır şartlan, büyük bir tehlikeyi de beraberinde getiriyordu. Birlik ve beraberlik sağlanmadığı müddetçe bu bölgede Ermenistan`ın varlığı kaçınılmazdı. İzmir`in işgalinin doğudaki yansıması bu endişeyi daha da büyüttü. Kâzım Bey, kendisi gibi vatansever arkadaşlarıyla bu tehlikeye karşı önlemler almaya başladı. Bu amaçla Vilâyât-ı Şarkiyye Müdâfaa-ı Hukûk-ı Milliye Cemiyeti Erzurum Şubesi`nin faal hale gelmesinde büyük katkıları oldu. Trabzon`daki milli cemiyet ile yapılan iş birliği Erzurum Kongresi`ni vücuda getirecekti. Mustafa Kemal Paşa`nın Erzurum`a geldiği günlerde Kongre`nin toplanma hazırlıkları da son safhasına ulaşmıştı. Onun askerlikten istifasından sonra Rauf Bey ile birlikte kongre delegesi olması için yerini bırakan, iki kişiden birisiydi. Kongrede alınan kararlarının milli amaçlar doğrultusunda şekillenmesinde önemli rol oynadı. Mustafa Kemal Paşa`nın Sivas Kongresi`ne katılmak üzere Erzurum`dan ayrılmasından hemen önce, ona Erzurum hemşeriliğini teklif eden ve yol giderlerini karşılamak için gerekli maddi kaynağı bulan da Kâzım Bey`di.

Büyük Millet Meclisi açıldıktan sonra duyulan lüzum üzerine, yeniden askerlik mesleğine dönüş yaptı. Doğu Cephesi`nde başlatılan ileri harekâtta görev alarak Kars`a ilk giren birliklerin başındaki kumandanlardan birisiydi. Bu kutlu zaferden ötürü Soyadı Kanunu çıktığında "Yurdalan " soyadını alacaktı. Doğu Harekâtı`nın ilerleyen safhasında da emrindeki XXIX. Alay ile katılmış ve Gümrü Bölge Kumandanlığı`na getirilmişti. Bu cephedeki başarısından ötürü Büyük Millet Meclisi tarafından rütbesi yarbaylığa yükseltilmişti. 1921`in bahar aylarında ikinci kez giyindiği üniformasını çıkaracak ve Kars`a yerleşerek kendisine yeni bir hayat kuracaktı. Cumhuriyet`in ilanından sonra uzun bir süre burada ikamet edecekti. Sınır şehri olmasından ötürü ticaret oldukça canlı idi. Kâzım Bey`de kurduğu ortaklık ile akaryakıt, halı, un ticareti ile uğraşacaktı. Yeni kurulan devletin kalkınması için sorumluluk üstlenmekten de geri kalmayacaktı. Fakat dönemin şartlan itibarıyla bunu Cumhuriyet Halk Fırkası `nın bir alt kuruluşu olan Halkevlerinin çatısı altında gerçekleştirmeye çalışacaktı. Aktif siyasetten ziyade halkın sorunlarını çözmeye yardımcı olmayı düşünecekti. Kars`ın ticari sorunlarını içinde bulunduğu her sosyal ortamda ifade edecek hatta üreticinin kârını artırması için makaleler kaleme alacaktı.

Askerî geçmişi başarılarla dolu olan ve Ermeni çeteleriyle mücadele eden Kâzım Bey`e Kars`ta bir suikast düzenlendi. Bu kötü olay beraberinde ticari konulardaki başarısızlığı da getirince 1935`te Kars`tan ayrılmak zorunda kaldı.

Trabzon, Nafıa Komiserliği`ne getirildi. IlI. Umûm Müfettişlik makamında bulunan Tahsin Uzer`le yaşadığı sıkıntılardan ötürü buradan da ayrıldı. Yüksek Mühendis Mektebi İdare Müdürlüğü`nü üstlendi. Dönemin bakanlarından Ali Çetinkaya ile olan dostluğu sayesinde gerçekleşen bu memuriyetlerin son durağı Konya oldu. Orada da Nafıa Komiserliği görevine devam etti. Geniş ailesinin ekonomik sorunlarını çözebilmek için Türk Hava Kurumu Konya Şubesi`nin yöneticisi oldu. 1945`de bu görevinden de ayrılarak Erzurum Belediye Başkanlığı`na getirildi. Erzurum`un su, kanalizasyon ve temizlik sorunlarıyla mücadele etti. Şehirde imar faaliyeti başlattı. Belediyenin dar bütçesine rağmen halkın işbirliği ile birçok sorunun üstesinden gelmeyi başardı. 1950`de Erzurum Belediye Başkanlığı görevinden istifa ederek yapılacak genel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi`nden milletvekili adayı oldu. Demokrat Parti`nin yurt çapında halkın desteğini almasından ötürü seçimleri kaybetti. Bir müddet ilerlemiş yaşına rağmen Aşkale Kükürtlü Kömür Ocaklarında idarecilik yaptı. Yakalandığı amansız bir hastalığın sonucu olarak 13 Kasım 1962`de öldü. Mezar taşında yazılı olan şu cümle hayata bakışının adeta bir özetidir: `İNKILÂPÇININ MADDİ VARLIĞI İÇİNDE YATTIĞI TOPRAK OLMALIDIR".

kaynak: Gazeteguncel.com

Yurdalan kitap oldu!... | Haber

Atatürk Üniversitesi Atatürk İlke ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Dr. İsmail Eyyüpoğlu’nun hazırladığı “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Bir İttihatçı/ Kâzım Yurdalan (1881 / 1962)” adlı araştırma çalışmasını yayınladı.


Eyyüpoğlu, sekiz bölümden oluşan 603 sayfalık çalışmasında askerlik yaşamı dışında Erzurum Belediye Başkanlığı da yapan Kâzım Yurdalan’ın yaşam öyküsünü derinlemesine yaptığı bir araştırma ile gün yüzüne çıkarıyor.

Eyyüpoğlu, kitabın önsözünde, “Kazım Yurdalan yıkılan bir imparatorluğa ve onun küllerinden kurulan genç Türkiye Cumhuriyeti’nin bütün safhalarına tanıklık etti. Cüssesinin küçüklüğünden ötürü ‘Küçük Kâzım’ olarak şöhret kazandı. Hayata bakışı ve olayları algılayışı onu diğer akranlarından ayırt eden temel özelliklerinden biriydi. Cesur olduğu kadar zekiydi,” saptamasını yapıyor.

Kâzım Yurdalan’ın İttihat ve Terakki’ye mensup bir asker ve sivil yönetici olduğunu hatırlatan Eyyüpoğlu, “O, yıkılan bir imparatorluğun küllerinden bağımsız, hür Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran iradenin sorumluluk sahibi bir ferdi idi. Ülkesi için çalışmaktan bir an olsun yorulmadı. Erzurum Belediye Meclisi’nin 31 Mayıs 1946’da gerçekleştirilen toplantısında bu durumu, ‘Vazife itibariyle yaşımın ilerlemiş olmasına rağmen eğer Allah günü kırk sekiz saat yaratmış olsaydı, bu kırk sekiz satı çalışabilseydim, vazifemi ifa etmemiş sayılırdım.’ sözleriyle dile getirmiştir” dedi.

YURDALAN’IN HAYATINDAN SATIR BAŞLARI

Kâzım Yurdalan’ın Erzurum’un düşman işgalinden kurtuluşu, Erzurum Kongresi’nin toplanması ve Cumhuriyetten sonra da şehrin kalkınması için önemli çalışmalar yaptığını hatırlatan Eyyüpoğlu, şu değerlendirmeyi yapıyor:

Kâzım Yurdalan (1881/2-1962) asker ve siyasetçi kimliği ile bir döneme tanıklık etti. Erzurum`un yerli ailelerinden Kazanasmazlara mensuptu. Babasının yönlendirmesiyle Mahalle Mektebi`nden sonra Askeri Rüşdiye ve İdadi`yi bitirdikten sonra Harb Okulu`na girdi. Harbiye`deki öğrencilik yıllarında tanıştığı İttihatçı fikirlerin takipçisi oldu. 1902`de Harbiye`den mezun olduktan sonra Erzurum`da görev yaparken 1905`de başlayan 1906 ve 1907`de gittikçe şiddetlenen Erzurum isyanında yer alan zabitler arasındaydı. II. Meşrutiyet’in İlanı’ndan önce Harbiye`den tanıdığı ve büyük saygı duyduğu Ömer Naci ve Halil (Enver Paşa`nın amcası) Bey ile İran`daki hürriyet mücadelesine katıldı. İkinci Meşrutiyet`in ilanından sonra piyade sınıfından ayrılarak jandarmaya geçti. Muş`ta ve Pazar`da (o dönemki adı ile Atina) görev yaptı. Ermeni ve Rum çeteleriyle mücadele etti. 1914`te I. Dünya Savaşı`nın başlamasıyla Kafkas Cephesi`nde görev aldı. İlk önce Ermeni Taşnak çeteleriyle sonra da Ruslarla zorlu bir mücadeleye girdi. Erzurum`un işgale uğramasına tanıklık etti. Savaşın son yılında Elviye-i Selâse`nin anavatana katılma sürecinde, bu bölgede Jandarma Teşkilatı`nı kurmakla görevlendirildi. Burada yaptığı çalışmalarla herkesin takdirini kazandı. 30 Ekim 1918`de Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra yurt genelinde işgal tehlikesi baş gösterince, görev yeri olan Trabzon`da kendisi gibi İttihatçı kökenden gelen dava arkadaşları ile toplantılar yaptı. Onları örgütlenmeleri konusunda yönlendirerek, Trabzon Muhafaza-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti`nin kurulmasına katkıda bulundu. Mütarekenin ağır siyasi ve askeri baskısı altında, acımasızca başlatılan İttihatçı avından payına düşeni aldı. Yargılanması için hakkında işlem başlatıldı. Binbaşılıktan emekliliğini isteyerek Erzurum`a geldi. İttihatçı bir yapılanmanın içerisinde yer aldı. Gizli surette örgütlenmiş olan İstihlâs-ı Vatan Cemiyeti`nin çalışmalarına katıldı.

Mondros Mütarekesi`nin ağır şartlan, büyük bir tehlikeyi de beraberinde getiriyordu. Birlik ve beraberlik sağlanmadığı müddetçe bu bölgede Ermenistan`ın varlığı kaçınılmazdı. İzmir`in işgalinin doğudaki yansıması bu endişeyi daha da büyüttü. Kâzım Bey, kendisi gibi vatansever arkadaşlarıyla bu tehlikeye karşı önlemler almaya başladı. Bu amaçla Vilâyât-ı Şarkiyye Müdâfaa-ı Hukûk-ı Milliye Cemiyeti Erzurum Şubesi`nin faal hale gelmesinde büyük katkıları oldu. Trabzon`daki milli cemiyet ile yapılan iş birliği Erzurum Kongresi`ni vücuda getirecekti. Mustafa Kemal Paşa`nın Erzurum`a geldiği günlerde Kongre`nin toplanma hazırlıkları da son safhasına ulaşmıştı. Onun askerlikten istifasından sonra Rauf Bey ile birlikte kongre delegesi olması için yerini bırakan, iki kişiden birisiydi. Kongrede alınan kararlarının milli amaçlar doğrultusunda şekillenmesinde önemli rol oynadı. Mustafa Kemal Paşa`nın Sivas Kongresi`ne katılmak üzere Erzurum`dan ayrılmasından hemen önce, ona Erzurum hemşeriliğini teklif eden ve yol giderlerini karşılamak için gerekli maddi kaynağı bulan da Kâzım Bey`di.

Büyük Millet Meclisi açıldıktan sonra duyulan lüzum üzerine, yeniden askerlik mesleğine dönüş yaptı. Doğu Cephesi`nde başlatılan ileri harekâtta görev alarak Kars`a ilk giren birliklerin başındaki kumandanlardan birisiydi. Bu kutlu zaferden ötürü Soyadı Kanunu çıktığında "Yurdalan " soyadını alacaktı. Doğu Harekâtı`nın ilerleyen safhasında da emrindeki XXIX. Alay ile katılmış ve Gümrü Bölge Kumandanlığı`na getirilmişti. Bu cephedeki başarısından ötürü Büyük Millet Meclisi tarafından rütbesi yarbaylığa yükseltilmişti. 1921`in bahar aylarında ikinci kez giyindiği üniformasını çıkaracak ve Kars`a yerleşerek kendisine yeni bir hayat kuracaktı. Cumhuriyet`in ilanından sonra uzun bir süre burada ikamet edecekti. Sınır şehri olmasından ötürü ticaret oldukça canlı idi. Kâzım Bey`de kurduğu ortaklık ile akaryakıt, halı, un ticareti ile uğraşacaktı. Yeni kurulan devletin kalkınması için sorumluluk üstlenmekten de geri kalmayacaktı. Fakat dönemin şartlan itibarıyla bunu Cumhuriyet Halk Fırkası `nın bir alt kuruluşu olan Halkevlerinin çatısı altında gerçekleştirmeye çalışacaktı. Aktif siyasetten ziyade halkın sorunlarını çözmeye yardımcı olmayı düşünecekti. Kars`ın ticari sorunlarını içinde bulunduğu her sosyal ortamda ifade edecek hatta üreticinin kârını artırması için makaleler kaleme alacaktı.

Askerî geçmişi başarılarla dolu olan ve Ermeni çeteleriyle mücadele eden Kâzım Bey`e Kars`ta bir suikast düzenlendi. Bu kötü olay beraberinde ticari konulardaki başarısızlığı da getirince 1935`te Kars`tan ayrılmak zorunda kaldı.

Trabzon, Nafıa Komiserliği`ne getirildi. IlI. Umûm Müfettişlik makamında bulunan Tahsin Uzer`le yaşadığı sıkıntılardan ötürü buradan da ayrıldı. Yüksek Mühendis Mektebi İdare Müdürlüğü`nü üstlendi. Dönemin bakanlarından Ali Çetinkaya ile olan dostluğu sayesinde gerçekleşen bu memuriyetlerin son durağı Konya oldu. Orada da Nafıa Komiserliği görevine devam etti. Geniş ailesinin ekonomik sorunlarını çözebilmek için Türk Hava Kurumu Konya Şubesi`nin yöneticisi oldu. 1945`de bu görevinden de ayrılarak Erzurum Belediye Başkanlığı`na getirildi. Erzurum`un su, kanalizasyon ve temizlik sorunlarıyla mücadele etti. Şehirde imar faaliyeti başlattı. Belediyenin dar bütçesine rağmen halkın işbirliği ile birçok sorunun üstesinden gelmeyi başardı. 1950`de Erzurum Belediye Başkanlığı görevinden istifa ederek yapılacak genel seçimlerde Cumhuriyet Halk Partisi`nden milletvekili adayı oldu. Demokrat Parti`nin yurt çapında halkın desteğini almasından ötürü seçimleri kaybetti. Bir müddet ilerlemiş yaşına rağmen Aşkale Kükürtlü Kömür Ocaklarında idarecilik yaptı. Yakalandığı amansız bir hastalığın sonucu olarak 13 Kasım 1962`de öldü. Mezar taşında yazılı olan şu cümle hayata bakışının adeta bir özetidir: `İNKILÂPÇININ MADDİ VARLIĞI İÇİNDE YATTIĞI TOPRAK OLMALIDIR".

kaynak: Gazeteguncel.com

Türk Takımlarının Yabancı Takımlara attığı en güzel 20 gol (VIDEO)e


Arkadaşlar Hagi'den tutun da Hakan Şükür, Bolic, Yattara, Tümer ve daha adını saymadığım birçok yıldızın attığı goller bu videoda. Özellikle Türk takımlarının yabancı takımlara karşı oynadıkları maçların gollerinden seçilmiş. Futbol tutkunları kesinlikle hoşunuza gidecek..

İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Türk Takımlarının Yabancı Takımlara attığı en güzel 20 gol (VIDEO)e


Arkadaşlar Hagi'den tutun da Hakan Şükür, Bolic, Yattara, Tümer ve daha adını saymadığım birçok yıldızın attığı goller bu videoda. Özellikle Türk takımlarının yabancı takımlara karşı oynadıkları maçların gollerinden seçilmiş. Futbol tutkunları kesinlikle hoşunuza gidecek..

Linkler:




Asus'un 6 ve 7 inçlik kitap okuyucuları 2. çeyrekte satışa sunulabilir | Haber

Tayvan merkezli elektronik firması Asus, 6 inçlik DR-570 ile 9 inçlik DR950 elektronik kitap okuyucularını Amerika ve Avrupa'lı kullanıcılara 2.çeyrek itibariyle sunmaya hazırlanıyor.


Digitimes haberinde, endüstriyel kaynakların Asus'un her iki çözümde de Samsung'un işlemcilerini ve SiPix'in elektronik kağıt teknolojisini kullandığını, bunun yanı sıra renkli ekrana sahip okuyucularını 2010 yılının sonuna doğru gün yüzüne çıkartacağını iddialarına yer verdi.

İddialara göre Asus'un 9 inç boyutundaki kitap okuyucusu, 1,024x769 piksel çözünürlüğünde görüntü sağlıyor ve Wi-Fi, HSDPA, WiMAX kablosuz bağlantılarının yanı sıra USB arayüzünü destekliyor. Ürün, PDF, TXT, MP3, ePub, HTML, JPEG, GIF, PNG ve BMP formatlarındaki dosyaları görüntüleyebiliyor.

Ancak Asus cephesinden gelen cevapsa iddialarla şimdilik kesişmiyor çünkü firma cihazların seri üretimine başlanılmadığını ve son özelliklerinden, fiyatına ve pazarlardaki geleceklerini hala netlik kazanmadığını belirtiyor.

kaynak: Digitimes

Asus'un 6 ve 7 inçlik kitap okuyucuları 2. çeyrekte satışa sunulabilir | Haber

Tayvan merkezli elektronik firması Asus, 6 inçlik DR-570 ile 9 inçlik DR950 elektronik kitap okuyucularını Amerika ve Avrupa'lı kullanıcılara 2.çeyrek itibariyle sunmaya hazırlanıyor.


Digitimes haberinde, endüstriyel kaynakların Asus'un her iki çözümde de Samsung'un işlemcilerini ve SiPix'in elektronik kağıt teknolojisini kullandığını, bunun yanı sıra renkli ekrana sahip okuyucularını 2010 yılının sonuna doğru gün yüzüne çıkartacağını iddialarına yer verdi.

İddialara göre Asus'un 9 inç boyutundaki kitap okuyucusu, 1,024x769 piksel çözünürlüğünde görüntü sağlıyor ve Wi-Fi, HSDPA, WiMAX kablosuz bağlantılarının yanı sıra USB arayüzünü destekliyor. Ürün, PDF, TXT, MP3, ePub, HTML, JPEG, GIF, PNG ve BMP formatlarındaki dosyaları görüntüleyebiliyor.

Ancak Asus cephesinden gelen cevapsa iddialarla şimdilik kesişmiyor çünkü firma cihazların seri üretimine başlanılmadığını ve son özelliklerinden, fiyatına ve pazarlardaki geleceklerini hala netlik kazanmadığını belirtiyor.

kaynak: Digitimes

26 Ocak 2010 Salı

PES 2009 en güzel 25 gol (video)


Arkadaşlar bu da extra bir download olsun. Ben izledim çok harika. Pes oynuyorum ve çok seviyorum diyen herkesin izlemesi lig tv izle gereken bir video. Gerçekten ilhamlık goller. Kesinlikle pişman olmayacaksınız..

Pro Evolution Soccer: Konami'nin futbol video oyunu serisi. Konami tarafından Microsoft Windows, Microsoft Xbox 360, Sony PlayStation 2, PlayStation 3, PlayStation Portable, Nintendo Wii, Nintendo DS ve cep telefonlarında oynanmak üzere yayınlanmıştır. Japonların yaptığı güzel bir futbol oyunudur..



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

PES 2009 en güzel 25 gol (video)


Arkadaşlar bu da extra bir download olsun. Ben izledim çok harika. Pes oynuyorum ve çok seviyorum diyen herkesin izlemesi lig tv izle gereken bir video. Gerçekten ilhamlık goller. Kesinlikle pişman olmayacaksınız..

Pro Evolution Soccer: Konami'nin futbol video oyunu serisi. Konami tarafından Microsoft Windows, Microsoft Xbox 360, Sony PlayStation 2, PlayStation 3, PlayStation Portable, Nintendo Wii, Nintendo DS ve cep telefonlarında oynanmak üzere yayınlanmıştır. Japonların yaptığı güzel bir futbol oyunudur..

Linkler:




Aşk-ı Memnu (Halid Ziya Uşaklıgil) kitap özeti

1974 yılında TRT’de yayınlanan dizi Türk televizyonlarında yayınlanan ilk yerli dizidir. 33′er dakikalık 6 bölümden oluşan diziyi Halit Refiğ yönetmiştir. Yeni çekimlerle Kanal D televizyonunda yayınlanmaya başladı.

1)Kitabın Konusu
Bihter ve Behlûl arasındaki yasak aşkı anlatan bir romandır.

2) Kitabın Özeti
Roman Peyker ve Nihat Beyin evlenmesiyle başlar. Peyker ve Bihter’in annesi Firdevs Hanım duldur ve Adnan Beye gizliden ilgi duymaktadır. Ancak Adnan Bey Bihter’den çok hoşlanmaktadır. Onunla evlenir. Adnan Bey varlıklı asil bir aileden gelmiştir. Annesi bu evliliği hiç kaldıramaz.
Bir gün toplanıp pikniğe giderler bütün aile oradadır. Adnan Beyin yeğeni Behlûl Peyker’e dayanamaz ve onu ensesinden ateşli bir şekilde öper. Peyker buna çok kızar çünkü kocasına çok bağlı birisidir. Behlûl Bihter’e göz koyar. Ondan çok hoşlanır onun fiziki görünüşü Behlûl’u çıldırtma seviyesine getirir. Bihter’in kendisinden hoşlanmasını sağlar ve o günden sonra her gece beraber olurlar.

Behlûl ve Bihter’in mektupları Nihal tarafından görülür. Nihal bu olaya inanamaz çünkü Behlûlle evlenmeyi düşünmektedir. Nihal’in tam mutluluğu düşündüğü bir sırada bu olayı öğrenmesi hayatını yıkmıştır. Adnan Beyin bu olayı öğrenmesiyle her şey değişir.Adnan Bey ve Nihal eskisi gibi beraber yaşamaya karar verirler. Artık hayatlarında ne Behlûl ne de Bihter olacaktır.http://www.kitap.kalemguzeli.net/

3)Kitabın Ana Fikri
Yasak bir aşk bir ailenin yıkımına neden olabilir gerçekleri zamanında farketmek sevdiklerinin daha fazla üzülmesini engeller.

4)Kitapdaki Olayların Ve Şahızların Değerlendirilmesi
Bihter
Düzgün bir fiziğe sahip çok güzel erkekleri kolayca elde edebilen cazibeli bir kadındır. Annesine karşı kin beslemektedir.

Adnan Bey
Bihter’in kocasıdır. Orta yaşlı varlıklı iki çocuk babası asil bir ailenin tek çocuğudur.

Nihal
Adnan Bey’in kızı. Zeki güzel ve çalışkan bir kişiliğe sahiptir.Behlûl’e ilgi duymaktadır. Annesinin ölümü onu derinden etkilemiştir. Behlûl: Adnan Bey’in yeğenidir. Kadınlara karşı özel bir ilgisi vardır. Bu onda bir zaafiyet haline gelmiştir.

5) Kitap Hakkında Şahsi Görüşler
Kitaptaki olaylar belirli ve düzgün bir sıra izlediği için okuyucuda bir heyecan uyandırıyor ve kitaba bir sürükleyicilik kazandırıyor. Kitapta kişilerin ruhi ve psikolojik tasvirlerine yer verilmiştir. Ancak kitabın dilinde düzeltme olması itibariyle yalın ve sade bir hale getirilmiştir. Fazla yabancı kelimelere yer verilmemiştir. Kitap yazıldığı dönemin insan ve aile ilişkilerini aynen yansıtmaktadır.



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Aşk-ı Memnu (Halid Ziya Uşaklıgil) kitap özeti


1974 yılında TRT’de yayınlanan dizi Türk televizyonlarında yayınlanan ilk yerli dizidir. 33′er dakikalık 6 bölümden oluşan diziyi Halit Refiğ yönetmiştir. Yeni çekimlerle Kanal D televizyonunda yayınlanmaya başladı.

1)Kitabın Konusu
Bihter ve Behlûl arasındaki yasak aşkı anlatan bir romandır.

2) Kitabın Özeti
Roman Peyker ve Nihat Beyin evlenmesiyle başlar. Peyker ve Bihter’in annesi Firdevs Hanım duldur ve Adnan Beye gizliden ilgi duymaktadır. Ancak Adnan Bey Bihter’den çok hoşlanmaktadır. Onunla evlenir. Adnan Bey varlıklı asil bir aileden gelmiştir. Annesi bu evliliği hiç kaldıramaz.
Bir gün toplanıp pikniğe giderler bütün aile oradadır. Adnan Beyin yeğeni Behlûl Peyker’e dayanamaz ve onu ensesinden ateşli bir şekilde öper. Peyker buna çok kızar çünkü kocasına çok bağlı birisidir. Behlûl Bihter’e göz koyar. Ondan çok hoşlanır onun fiziki görünüşü Behlûl’u çıldırtma seviyesine getirir. Bihter’in kendisinden hoşlanmasını sağlar ve o günden sonra her gece beraber olurlar.

Behlûl ve Bihter’in mektupları Nihal tarafından görülür. Nihal bu olaya inanamaz çünkü Behlûlle evlenmeyi düşünmektedir. Nihal’in tam mutluluğu düşündüğü bir sırada bu olayı öğrenmesi hayatını yıkmıştır. Adnan Beyin bu olayı öğrenmesiyle her şey değişir.Adnan Bey ve Nihal eskisi gibi beraber yaşamaya karar verirler. Artık hayatlarında ne Behlûl ne de Bihter olacaktır.http://www.kitap.kalemguzeli.net/

3)Kitabın Ana Fikri
Yasak bir aşk bir ailenin yıkımına neden olabilir gerçekleri zamanında farketmek sevdiklerinin daha fazla üzülmesini engeller.

4)Kitapdaki Olayların Ve Şahızların Değerlendirilmesi
Bihter
Düzgün bir fiziğe sahip çok güzel erkekleri kolayca elde edebilen cazibeli bir kadındır. Annesine karşı kin beslemektedir.

Adnan Bey
Bihter’in kocasıdır. Orta yaşlı varlıklı iki çocuk babası asil bir ailenin tek çocuğudur.

Nihal
Adnan Bey’in kızı. Zeki güzel ve çalışkan bir kişiliğe sahiptir.Behlûl’e ilgi duymaktadır. Annesinin ölümü onu derinden etkilemiştir. Behlûl: Adnan Bey’in yeğenidir. Kadınlara karşı özel bir ilgisi vardır. Bu onda bir zaafiyet haline gelmiştir.

5) Kitap Hakkında Şahsi Görüşler
Kitaptaki olaylar belirli ve düzgün bir sıra izlediği için okuyucuda bir heyecan uyandırıyor ve kitaba bir sürükleyicilik kazandırıyor. Kitapta kişilerin ruhi ve psikolojik tasvirlerine yer verilmiştir. Ancak kitabın dilinde düzeltme olması itibariyle yalın ve sade bir hale getirilmiştir. Fazla yabancı kelimelere yer verilmemiştir. Kitap yazıldığı dönemin insan ve aile ilişkilerini aynen yansıtmaktadır.

Nadir kitap kıtalararası çalışıyor | Haber

Sahaf ekonomisi ciddi bir gelişme gösteriyor. 100 saafın üye olduğu Nadir Kitap internet sitesi, artık ABD üniversitelerinden hatta Vatikan'dan bile siparişler alıyor.

Antony Askew isimli İngiliz doktor 1721de büyücülükle suçlanıp yakı­lan bir kadının derisiyle kü­tüphanesinin en kıymetli eseri olarak gördüğü anato­mi kitabını ciltlediğinde, yeni bir hastalı­ğın da fitilini ateşledi. Kısa sürede tüm Avrupa'ya yayılan bu enteresan takıntıya "bibliomanie" adı verildi. Günümüzde bibliomanie bir çeşit sahaf hastalığı olarak anılıyor. Toplumun bu zararsız delileri ar­tık insan derisi kullanmıyor ama nadir olan bir kitabın peşinde tutkulu biçimde koşturup tüm vaktini ve parasını harca­maktan da çekinmiyor... İstanbul dünyada sahaflığın en köklü ol­duğu kentlerden. Birçok semtinde tarihin meşhur sahaflarının mütevazı heykelleri var. Öyle ki, çoğu üniversitenin gıpta etti­ği Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin kütüphanesi varlığını Osmanlı'da kitap toplayıcılannın, alimlerin, ünlü şar­kiyatçıların başdanışmanlığını yapmış ki­tap uzmanı İsmail Saib Efendi'nin vasiye­tine borçlu. Ama artık çok az kimse sa­haflığın bu derin tarihiyle ilgili. Son yıllar­da sahaflık büyük değişime uğradı. Müş­teri yelpazesi sadece araştırmacılar, koleksiyonerler ve meraklılarla sınırlı değil. Di­zi tutkunlan, dekoratörler, şirketler de sa-haflann kapısını aşındınyor. Bu ilgi sektö­rü de büyütüyor. Koç Holding yöneticile­rinden Ömer Koç gibi ünlü işadamlan da sahaf tutkunlanndan.

20 milyon lirayı buluyor

İstanbul'da sahaf adıyla 500'e yakın ki­tapçı faaliyet yürütüyor. Bunların büyük kısmının portföylerinde nadir kitaptan zi­yade ikinci el kitap bulunuyor. Ancak bu ikisi artık iç içe geçmiş halde. Tüm bu ürünlerin yıllık satış miktarı 500 bini aşıyor. Fiyat skalasının 5 li­radan 15 bin liraya kadar ya­yıldığı düşünüldüğünde sek­törün yıllık cirosu ortalama 15-20 milyon liraya çıkabili­yor. Kuşkusuz burada aslan payını efemera denilen fotoğ­raf, plak, afiş, çizim vb ürünle­rin ağırlık oluşturduğu müzayedeler alıyor. Denizler Kitabevi, Simurg gibi sahaf­lar düzenli olarak müzayede düzenleniyor. Sahafçılığın ciddi bir sektöre dö­nüştüğünü gösteren en önemli gelişme ise yeni bir iş modelinin ortaya çıkması. Kısa süre önce kurulmasına rağmen Na­dir Kitap, alanının en büyüğü. 100 sahafı bünyesinde barındıran Nadir Kitap, sa­hafların Amazon.com'u gibi. Portalın genç mimarlarından Ömer Faruk Bahadur, 2007'de internet üzerinden satışlara başla­dıklarını söylüyor. Marmara Üniversitesi Bil­gi ve Belge Yönetimi Bölümü mezunu olan Bahadur'a göre sitenin farkı "çok satıcılı" olması. Yani her sahaf istediği kadar kitabı yükleyebiliyor. Fiyatını kendi belirliyor, gö­rüntüsünü, bilgileri ekliyor. Portalın üyeleri aylık 45 lira sabit kira ödüyor. Satılan her kitabın komisyonu ise yüzde 10.

Sahafların amazon.com'u

İki yıl gibi kısa bir sürede site oldukça basarı kazandı. Günlük ziyaretçi sayısı 20 bin. Toplam 750 bin kitap kaydı yapı­lan sitede şu anda 500 bin kitap satışta. Yani iki yılda 250 bin kitap alıcı bulmuş. Buna efemera dahil değil. Bahadur, üye­lerinin aylık ortalama satışının 200 civa­rında olduğunu belirtiyor. Üyeler üç te­mel kategoriye ayrılıyor: Birincisi antika değerinde kitap satanlar. İkincisi zengin ve orta düzeyde koleksiyon sahipleri. Üçüncü kesim ise ikinci el kitaplar. Baha­dur, bu son kategorinin korsana karşı bir panzehir olduğu görüşünde. Çünkü gün­cel yayınların ikinci el fiyatı, neredeyse korsan fiyatlarla rekabet ediyor. Dolayısıy­la ikinci el kitaplar her ne kadar klasik sa­hafların pek de öne çıkarmadıklan ürünler olsa da korsanla mücadelede etkili bir silah olmaya aday. Nadir Kitap'a yurtdışından da ilgi büyük. En önemli müşteri Japonya. Brezilya, Güney Kore, Fransa, Almanya ve Hollanda sabit alıçılann önde gelenleri. İn­giltere'de Kingston Üniversitesi, ABD'de Utah Üniversitesi bünyesindeki J.W Marriott Librarıy, İsveçre'den Vaxö Üniversitesi ve Vatikan'ın Biblioteca Vaticana kütüphanesi sitenin dü­zenli alıcılanndan. Giderek dikkati çeken ve alanında yükselen bir marka olan Nadir Kitap'a ortaklık teklifleri de geldiğini anlatan Bahadur, şimdilik bu teklifleri cazip bul­madıklarını sözle­rine ekliyor.



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Nadir kitap kıtalararası çalışıyor | Haber

Sahaf ekonomisi ciddi bir gelişme gösteriyor. 100 saafın üye olduğu Nadir Kitap internet sitesi, artık ABD üniversitelerinden hatta Vatikan'dan bile siparişler alıyor.


Antony Askew isimli İngiliz doktor 1721de büyücülükle suçlanıp yakı­lan bir kadının derisiyle kü­tüphanesinin en kıymetli eseri olarak gördüğü anato­mi kitabını ciltlediğinde, yeni bir hastalı­ğın da fitilini ateşledi. Kısa sürede tüm Avrupa'ya yayılan bu enteresan takıntıya "bibliomanie" adı verildi. Günümüzde bibliomanie bir çeşit sahaf hastalığı olarak anılıyor. Toplumun bu zararsız delileri ar­tık insan derisi kullanmıyor ama nadir olan bir kitabın peşinde tutkulu biçimde koşturup tüm vaktini ve parasını harca­maktan da çekinmiyor... İstanbul dünyada sahaflığın en köklü ol­duğu kentlerden. Birçok semtinde tarihin meşhur sahaflarının mütevazı heykelleri var. Öyle ki, çoğu üniversitenin gıpta etti­ği Ankara Dil Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nin kütüphanesi varlığını Osmanlı'da kitap toplayıcılannın, alimlerin, ünlü şar­kiyatçıların başdanışmanlığını yapmış ki­tap uzmanı İsmail Saib Efendi'nin vasiye­tine borçlu. Ama artık çok az kimse sa­haflığın bu derin tarihiyle ilgili. Son yıllar­da sahaflık büyük değişime uğradı. Müş­teri yelpazesi sadece araştırmacılar, koleksiyonerler ve meraklılarla sınırlı değil. Di­zi tutkunlan, dekoratörler, şirketler de sa-haflann kapısını aşındınyor. Bu ilgi sektö­rü de büyütüyor. Koç Holding yöneticile­rinden Ömer Koç gibi ünlü işadamlan da sahaf tutkunlanndan.

20 milyon lirayı buluyor

İstanbul'da sahaf adıyla 500'e yakın ki­tapçı faaliyet yürütüyor. Bunların büyük kısmının portföylerinde nadir kitaptan zi­yade ikinci el kitap bulunuyor. Ancak bu ikisi artık iç içe geçmiş halde. Tüm bu ürünlerin yıllık satış miktarı 500 bini aşıyor. Fiyat skalasının 5 li­radan 15 bin liraya kadar ya­yıldığı düşünüldüğünde sek­törün yıllık cirosu ortalama 15-20 milyon liraya çıkabili­yor. Kuşkusuz burada aslan payını efemera denilen fotoğ­raf, plak, afiş, çizim vb ürünle­rin ağırlık oluşturduğu müzayedeler alıyor. Denizler Kitabevi, Simurg gibi sahaf­lar düzenli olarak müzayede düzenleniyor. Sahafçılığın ciddi bir sektöre dö­nüştüğünü gösteren en önemli gelişme ise yeni bir iş modelinin ortaya çıkması. Kısa süre önce kurulmasına rağmen Na­dir Kitap, alanının en büyüğü. 100 sahafı bünyesinde barındıran Nadir Kitap, sa­hafların Amazon.com'u gibi. Portalın genç mimarlarından Ömer Faruk Bahadur, 2007'de internet üzerinden satışlara başla­dıklarını söylüyor. Marmara Üniversitesi Bil­gi ve Belge Yönetimi Bölümü mezunu olan Bahadur'a göre sitenin farkı "çok satıcılı" olması. Yani her sahaf istediği kadar kitabı yükleyebiliyor. Fiyatını kendi belirliyor, gö­rüntüsünü, bilgileri ekliyor. Portalın üyeleri aylık 45 lira sabit kira ödüyor. Satılan her kitabın komisyonu ise yüzde 10.

Sahafların amazon.com'u

İki yıl gibi kısa bir sürede site oldukça basarı kazandı. Günlük ziyaretçi sayısı 20 bin. Toplam 750 bin kitap kaydı yapı­lan sitede şu anda 500 bin kitap satışta. Yani iki yılda 250 bin kitap alıcı bulmuş. Buna efemera dahil değil. Bahadur, üye­lerinin aylık ortalama satışının 200 civa­rında olduğunu belirtiyor. Üyeler üç te­mel kategoriye ayrılıyor: Birincisi antika değerinde kitap satanlar. İkincisi zengin ve orta düzeyde koleksiyon sahipleri. Üçüncü kesim ise ikinci el kitaplar. Baha­dur, bu son kategorinin korsana karşı bir panzehir olduğu görüşünde. Çünkü gün­cel yayınların ikinci el fiyatı, neredeyse korsan fiyatlarla rekabet ediyor. Dolayısıy­la ikinci el kitaplar her ne kadar klasik sa­hafların pek de öne çıkarmadıklan ürünler olsa da korsanla mücadelede etkili bir silah olmaya aday. Nadir Kitap'a yurtdışından da ilgi büyük. En önemli müşteri Japonya. Brezilya, Güney Kore, Fransa, Almanya ve Hollanda sabit alıçılann önde gelenleri. İn­giltere'de Kingston Üniversitesi, ABD'de Utah Üniversitesi bünyesindeki J.W Marriott Librarıy, İsveçre'den Vaxö Üniversitesi ve Vatikan'ın Biblioteca Vaticana kütüphanesi sitenin dü­zenli alıcılanndan. Giderek dikkati çeken ve alanında yükselen bir marka olan Nadir Kitap'a ortaklık teklifleri de geldiğini anlatan Bahadur, şimdilik bu teklifleri cazip bul­madıklarını sözle­rine ekliyor.

25 Ocak 2010 Pazartesi

Büyük Uyanış - Oktay Sinanoğlu

Ön Kapak:
"Millet, ülkesinin, dilinin, tarihinin elinden alınmasına, Türk adının tarihten silinmesine müsaade etmeyecektir."

Arka Kapak:
“Derin bir uykudan uyandım. Rüya kafamda hâlâ taptazeydi; yenigörülmüş renkli bir film gibi. Nasıl derin bir uyku idi ki o öyle. Sankielli yıldır uyumaktaymışım.

Rüyamda, halk Türkiye’nin her bir köşesine kadar uyanmış. Herkesin gözünde bir parlaklık; yüzlerinden kendine güven fışkırıyor.

Kadıköy’deyim, Beyoğlu’ndayim, Ankara’da Meşrutiyet Caddesi’ndeyim, Amasya’da, Antalya’da, Tekirdağ’da, Van’dayım. Sokaklarda insanlar hızlı hızlı işlerinin güçlerinin peşinde koşturuyor, ama yüzlerinde telaştan, endişeden eser yok; mutlu bir tebessüm, birbirleriyle sevecen selamlaşmalar. Gençlerde azimli, zeki bakışlar. Bazıları düşünceli düşünceli yürüyor; sanki kafalarında çetin matematik meseleleri çözüyorlar. Dolaşırken baktım ki, hayret her yerde kahveler, iş saati, nerdeyse boş. Tek tük müşterili masalarda kâğıt ya da tavla oynayan görünmüyor. Bir grup genç oturmuş, ciddi, ağırbaşlı tartışıyorlar; bazıları önlerindeki kâğıtlara fizik formülleri yazıyor. Terbiyeli, saygılı gençler. Düşünüyorum: Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet ettiği gençler nihayet yetişmiş.

ekitap hakkında
word (.doc) formatta
iki alternatif şekliyle sunulmuş.
Umarız prof. dr. Oktay Sinanoğlu'nun bu bilgileri hepimize faydalı olur..



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Büyük Uyanış - Oktay Sinanoğlu

Ön Kapak:
"Millet, ülkesinin, dilinin, tarihinin elinden alınmasına, Türk adının tarihten silinmesine müsaade etmeyecektir."

Arka Kapak:
“Derin bir uykudan uyandım. Rüya kafamda hâlâ taptazeydi; yenigörülmüş renkli bir film gibi. Nasıl derin bir uyku idi ki o öyle. Sankielli yıldır uyumaktaymışım.

Rüyamda, halk Türkiye’nin her bir köşesine kadar uyanmış. Herkesin gözünde bir parlaklık; yüzlerinden kendine güven fışkırıyor.

Kadıköy’deyim, Beyoğlu’ndayim, Ankara’da Meşrutiyet Caddesi’ndeyim, Amasya’da, Antalya’da, Tekirdağ’da, Van’dayım. Sokaklarda insanlar hızlı hızlı işlerinin güçlerinin peşinde koşturuyor, ama yüzlerinde telaştan, endişeden eser yok; mutlu bir tebessüm, birbirleriyle sevecen selamlaşmalar. Gençlerde azimli, zeki bakışlar. Bazıları düşünceli düşünceli yürüyor; sanki kafalarında çetin matematik meseleleri çözüyorlar. Dolaşırken baktım ki, hayret her yerde kahveler, iş saati, nerdeyse boş. Tek tük müşterili masalarda kâğıt ya da tavla oynayan görünmüyor. Bir grup genç oturmuş, ciddi, ağırbaşlı tartışıyorlar; bazıları önlerindeki kâğıtlara fizik formülleri yazıyor. Terbiyeli, saygılı gençler. Düşünüyorum: Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni emanet ettiği gençler nihayet yetişmiş.

ekitap hakkında
word (.doc) formatta
iki alternatif şekliyle sunulmuş.
Umarız prof. dr. Oktay Sinanoğlu'nun bu bilgileri hepimize faydalı olur..

Linkler:




24 Ocak 2010 Pazar

Harvard Business School'da Size Ne Öğretirler? | Kitap Tanıtım



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527






Harvard Business School'da Size Ne Öğretirler?
(Kapitalizmin Mutfağında Geçirdiğim İki Yıl)

Orjinal isim: What They Teach You at Harvard Business School

yazar: Philip Delves Broughton

Optimist Yayın Dağıtım / İş - Yönetim Dizisi

kitabın tanıtımı:
MELİH ARAT - Harvard'da size ne öğretirler?
Okuma listemde yığınla kitap olmasına rağmen tanıtımını görür görmez okumak istediğim bir kitap oldu: 'Harvard Business School'da Size Ne Öğretirler?'

Bir baktım masamın üstünde duruyor; Optimist Yayınları'na teşekkürler. Büyük bir merakla okumaya başladım. Hayatım Harvard Üniversitesi'nin yayımladığı kitaplar, Harvard Üniversitesi İşletme hocalarının kitap ve makaleleriyle geçmişti. Harvard hocalarının bir kısmıyla tanışmış ve derslerine de girmiştim.

Bu kitap, İngiliz Daily Telegraph Gazetesi'nin editörü Philip Delves Broughton'un gazeteciliği bırakıp 2 yıl Harvard İşletme Okulu'nda gördüğü İşletme Yüksek Lisansı (MBA) programını anlatıyor. Derslerde işlenilen vak'alar, okula gelen konuşmacıların konuşmalarının özetleri, okuldaki öğrencilerin profilleri, okuldaki hocaların karakterleri konusunda çok ilginç ve çok düşündürücü bir kitap. En son yapacağım yorumu en başta yapayım. Bu kitabın her bir bölümü, bir işletme yüksek lisans ve doktorasında derin ve ciddi bir tartışmalar için fırsat niteliğinde. Broughton büyük bir içtenlikle kendi trajedisini de kitabın içinde anlatıyor. Eşi ve çocuğuyla birlikte 175 bin dolar borçlanarak girdiği bu Harvard MBA macerasında, lisansını Oxford'da yapmasına rağmen 14 kez görüştüğü Google dahil, görüşme yaptığı hiçbir kurumun kendisini işe almadığını da anlatıyor. Oxford ve Harvard'dan derecesi olan bir insan işe giremiyorsa kim girecek? Kitabı okudukça neden bir işe giremediğinin şaşırtıcı ve mantıklı öyküsünü de okuyorsunuz. Yıllık 400 bin dolar kazanmak ama bazen 67 gün eve gitmemek pahasına çalışmayı kabullenecek, prestijli iş ve finans dergilerinde ismi ve resmi basılacak ama çocuklarını görmeyecek iş insanlarının öyküsü oldukça düşündürücü. İnsan ne için çalışır ve yaşar? Hayatın amacı, medyada görünmek ve başarılı olmak mıdır?

Kitapta öğrencilerin kendi aralarında yaptıkları tartışmalara da yer veriliyor. Harvard İşletme Okulu, öğrencilerden birinin vurguladığı gibi Harvard, fark oluşturan liderler değil, para kazanan işletmeciler yetiştiriyor. Okul son derece rekabetçi, her şeyin finansal bir değeri olduğunu düşünen insanlar yetiştiriyor. Kitabın vurgularından biri de Harvard'da MBA yapanların çok zeki, çok başarılı insanlar olduğu yönünde. Bununla birlikte bu zeka, bilgi ve başarı birlikteliği, birçok örnekte kibri ve saldırgan bir tavrı da yanında getiriyor.

Harvard İşletme Okulu'nun temel ders tekniği, örnek olay çalışmasıdır. Öğrencilere 3 ila 30 sayfa uzunluğunda bir örnek olay verilir ve bu örnek olayla ilgili doğru kararı bulmaları istenir. Örneğin, Philip'in karşılaştığı ilk vak'a oldukça mizahi. Ortaçağda bir derebeyine bağlı iki köylü vardır. Bunlar yıl sonunda tarlalarından farklı miktarda ürünler getirir. Her ikisi de sığırları, tarlayı ve ellerindeki alet edevatı farklı ölçülerde kullanmıştır. Bu çiftçilerden hangisi daha verimlidir? Biri daha çok ürün getirmiştir. Ama cevap basit bir şekilde daha çok ürün getiren değildir. Ellerindeki imkanları en etkili kullanan daha verimlidir. Ancak vaka, ilkesel bir cevap değil, sayısal bir cevap istiyor. Harvard İşletme Okulu'nda insanların mallarına el koyan derebeyleri, muhasebe konularına meraklı işletmecilere dönebiliyorlar.

Bu kitabın tadına varabilmek için kitapta anlatılan birçok kitabı okumuş olmanız gerekir. Yine de ille de okuyacağım derseniz, size güzel bir teknik önereyim. Kitapta geçen kavramları, yazarları, teorileri ve hatta hocaları internetten araştırın. Bu şekilde okuma süresi çok uzun olabilir; ama sizin için çok öğretici olacağını garanti edebilirim.

kaynak: www.zaman.com.tr

Harvard Business School'da Size Ne Öğretirler? | Kitap Tanıtım

Linkler:





Harvard Business School'da Size Ne Öğretirler?
(Kapitalizmin Mutfağında Geçirdiğim İki Yıl)

Orjinal isim: What They Teach You at Harvard Business School

yazar: Philip Delves Broughton

Optimist Yayın Dağıtım / İş - Yönetim Dizisi

kitabın tanıtımı:
MELİH ARAT - Harvard'da size ne öğretirler?
Okuma listemde yığınla kitap olmasına rağmen tanıtımını görür görmez okumak istediğim bir kitap oldu: 'Harvard Business School'da Size Ne Öğretirler?'

Bir baktım masamın üstünde duruyor; Optimist Yayınları'na teşekkürler. Büyük bir merakla okumaya başladım. Hayatım Harvard Üniversitesi'nin yayımladığı kitaplar, Harvard Üniversitesi İşletme hocalarının kitap ve makaleleriyle geçmişti. Harvard hocalarının bir kısmıyla tanışmış ve derslerine de girmiştim.

Bu kitap, İngiliz Daily Telegraph Gazetesi'nin editörü Philip Delves Broughton'un gazeteciliği bırakıp 2 yıl Harvard İşletme Okulu'nda gördüğü İşletme Yüksek Lisansı (MBA) programını anlatıyor. Derslerde işlenilen vak'alar, okula gelen konuşmacıların konuşmalarının özetleri, okuldaki öğrencilerin profilleri, okuldaki hocaların karakterleri konusunda çok ilginç ve çok düşündürücü bir kitap. En son yapacağım yorumu en başta yapayım. Bu kitabın her bir bölümü, bir işletme yüksek lisans ve doktorasında derin ve ciddi bir tartışmalar için fırsat niteliğinde. Broughton büyük bir içtenlikle kendi trajedisini de kitabın içinde anlatıyor. Eşi ve çocuğuyla birlikte 175 bin dolar borçlanarak girdiği bu Harvard MBA macerasında, lisansını Oxford'da yapmasına rağmen 14 kez görüştüğü Google dahil, görüşme yaptığı hiçbir kurumun kendisini işe almadığını da anlatıyor. Oxford ve Harvard'dan derecesi olan bir insan işe giremiyorsa kim girecek? Kitabı okudukça neden bir işe giremediğinin şaşırtıcı ve mantıklı öyküsünü de okuyorsunuz. Yıllık 400 bin dolar kazanmak ama bazen 67 gün eve gitmemek pahasına çalışmayı kabullenecek, prestijli iş ve finans dergilerinde ismi ve resmi basılacak ama çocuklarını görmeyecek iş insanlarının öyküsü oldukça düşündürücü. İnsan ne için çalışır ve yaşar? Hayatın amacı, medyada görünmek ve başarılı olmak mıdır?

Kitapta öğrencilerin kendi aralarında yaptıkları tartışmalara da yer veriliyor. Harvard İşletme Okulu, öğrencilerden birinin vurguladığı gibi Harvard, fark oluşturan liderler değil, para kazanan işletmeciler yetiştiriyor. Okul son derece rekabetçi, her şeyin finansal bir değeri olduğunu düşünen insanlar yetiştiriyor. Kitabın vurgularından biri de Harvard'da MBA yapanların çok zeki, çok başarılı insanlar olduğu yönünde. Bununla birlikte bu zeka, bilgi ve başarı birlikteliği, birçok örnekte kibri ve saldırgan bir tavrı da yanında getiriyor.

Harvard İşletme Okulu'nun temel ders tekniği, örnek olay çalışmasıdır. Öğrencilere 3 ila 30 sayfa uzunluğunda bir örnek olay verilir ve bu örnek olayla ilgili doğru kararı bulmaları istenir. Örneğin, Philip'in karşılaştığı ilk vak'a oldukça mizahi. Ortaçağda bir derebeyine bağlı iki köylü vardır. Bunlar yıl sonunda tarlalarından farklı miktarda ürünler getirir. Her ikisi de sığırları, tarlayı ve ellerindeki alet edevatı farklı ölçülerde kullanmıştır. Bu çiftçilerden hangisi daha verimlidir? Biri daha çok ürün getirmiştir. Ama cevap basit bir şekilde daha çok ürün getiren değildir. Ellerindeki imkanları en etkili kullanan daha verimlidir. Ancak vaka, ilkesel bir cevap değil, sayısal bir cevap istiyor. Harvard İşletme Okulu'nda insanların mallarına el koyan derebeyleri, muhasebe konularına meraklı işletmecilere dönebiliyorlar.

Bu kitabın tadına varabilmek için kitapta anlatılan birçok kitabı okumuş olmanız gerekir. Yine de ille de okuyacağım derseniz, size güzel bir teknik önereyim. Kitapta geçen kavramları, yazarları, teorileri ve hatta hocaları internetten araştırın. Bu şekilde okuma süresi çok uzun olabilir; ama sizin için çok öğretici olacağını garanti edebilirim.

kaynak: www.zaman.com.tr

Eski kitapları artık internetten bulmak mümkün. | Haber

İnternet sahafların yerini tutar mı? 


İnternet, sahaf dükkânlarına ciid bir rakip olmuş durumda. Amazon.com'un 2003'te 'The British Library' (Britanya Ulusal Kütüphanesi) ile hayata geçirdiği projeyle eski kitapları arayanlar dükkân dükkân gezmekten hoşlanmayanlar çok mutlu olmuştu. Ayrıca tarihi kitaplarınverileri dijital ortamda daha ulaşılabilir hale gelmişti.

Amazon.com, 'British Library'nin 150 milyon 'kalemlik' envanterini kılavuz olarak kullanarak sanal bir 'ender eski kitap' bölümü oluşturarak, kendisine ciddi bir pazar yarattı. Amazon.com aracılığıyla yüzlerce yıl önce yayımlanmış kitapların varlığından haberdar olan kitap kurtları ve araştırmacılar, bu kitapları elinde bulunduranlarla temasa geçip, alışveriş yapmaya başladı. Bu yeni sanal sektör kısa sürede tüm dünyayı kapsadı ve başka internet siteleri de benzer uygulamalartı hayata geçirdiler. 1753 yılında kurulan The British Library'ye her yıl en az üç milyon kitap dahil ediliyor. Kütüphane, MS 1000 yılından günümüze kadar belli başlı tüm dillerde yayın barındırıyor. Bu nednle Amazon.com British Library ile lisans anlaşması yaptığı için avantajlı durumda. Bu anlaşmanın Amazon. com'a yılda en az on milyon sterlin kazandırdığı tahmin ediliyor.

Peki internetten alışveriş yapmanın artık hemen her alanda mümkün olması sahaflık sektörünü nasıl etkiler? Sanırım bunun cevabı 2 sene önce Ömer Bahadur'un kurduğu Nadir Kitap internet sitesinde saklı. Sahaflığın en dünya çapında en köklü merkezlerinden biri olan İstanbul'lu bir sahafl tarafında kurulan bu site internetin nasıl da her alanda gitgide göz ardı edilemez şekilde yayıldığını gösteriyor.

Şahsen çok yoğun çalışan biri olarak internetin sağladığı tüm kolaylıkları hemen benimseyip hayatıma adapte ederim. bu nedenle de bir çok teknolojik gelişmenin ilk kullanıcılarından biri olmuşumdur. Ama hiçbir zaman sanal dünyanın , beş duyuma hitap eden gerçek hayatı geçebileceğine inanmadım. Pratik olmanın konforu bana göre hiçbir zaman keyif verici şeylerin yerini alamaz. Parlak ekran önünde fareyi tıklayarak bir kaç dakikada halledilecek bir alış veriş hiç bir zaman bir sahaf dükkanına gidip o kitap kokusunu koklayıp, saatlerce eski kitapları karıştırmanın keyifi ile yarışamaz. Peki başlıktaki soruya cevabım ne mi? Cevabım hayır. Teknoloji hayatı kolaylaştırı ve vazgeçilmez bir unsurdur ama sadece tamamlayıcı ve destekleyicidir asla gerçek hayatın dengi olamaz, olmamalıdır. Özetle sahaflarımız dahil her şey olduğu gibi kalsın ama modern hayatı kolaylaştırmak için benzer hizmetler internette de alternatifler yer alsın.

Bu yazı üzerine internetten eski ve yeni kitap satın alabileceğiniz yerli ve yabancı bazı siteleri tanıtmak farz oldu:

1.Amazon

2.Barnes and Nobles

3.Bartleby

4.Classics

5.Abonet
Çeşitli konulardaki süreli yayın ve kataloğa abonelik imkanı sunan firmanın sitesi.

6.Altıkırkbeş
Kitaplar hakkında kısa bilgiler ve online kitap satışı.

7.Altkitap

8.Alternatif Kitap
Kitapla Buluşamanın En Kolay ve En Ucuz Yolu

9.Alveal AlışVerişAlemi
İnternet üzerinden aradığınız kitabı hızlı ve kolay aynı zamanda uygun fiyata edinebilirsiniz.
Kredi kartı ile anında ödeyebileceğiniz gibi havale veya posta çeki ödeme seçenekleri de mevcuttur.

10.Estore

11.Erkam Alışveriş
Çeşitli yayınevlerine ait kitaplara erişip, satın alabilirsiniz.
Bununla beraber sitede bilgisayar ve hosting satışları da bulunmaktadır.

12.Great Books Index

13.Gütenberg Projesi (e-kitap)

14.Gençler Sahaf
Basımı tükenmiş, bazıları imzalı olan kitapların havale yoluyla satışını yapan site.

15.IdéeFIXE
Online kültür ürünleri satış mağazası. Sitede müzik, kitap, poster olarak çeşitli ürünler bulunuyor.

16.İskenderiye
Çeşitli konularda kitapların online satıldığı site.

17.KitapNet
Online sipariş imkanı olan site, kitapları birçok konu başlığı altında sunuyor.

18.Kitap Alemi
Çeşitli konularda kitap satışı yapan site.

19.Kitabus
Online kitap satışı ve kitaplar hakkında kısa bilgiler.

20.Kitap Gazetesi
Medyada Kitap, yeni çıkanlar ile çok satanlar olarak kitap bilgi ve haberlerini sunmakta.

21.Kitap Hayat
Kitap hayattır. Roman, hikaye, öykü, edebiyat, tarih kitapları ve tüm kitaplar kategoriler halinde satışa sunuluyor.

22.Kitap Limanı
Denizcilik Kitapları ve Haritaları. Deniz ve rüzgar, tekne ve yelken...
Bunlar sizin de tutkularınız ise, doğru yerdesiniz.
Amatör denizcilikten dalışa, yarış yelkenciliğinden dünya seyahatlerine,
yatlardan denizaltılara kadar denizcilik ve yelkencilik ile ilgili tüm Türkçe yayınları ve haritaları bulabilirsiniz.

23.KitapStore
Çeşitli konularda online kitap satışı yapan site.

24.Kitap Yeri
Internet kitap dünyası, internet kitap sipariş sitesi, online kitap sipariş,
hukuk tıp dini kitaplar islam edebiyat tüm kitaplar,
edebiyat roman öykü oyku aşk romantizm inceleme deneme bilimsel

25.KitapYurdu
İnternette kitap alışveriş sitesi.

26.Kitap Yurdum
Konularına göre en son çıkan kitapların sunumu ile
kitap yada yazar isimleri ile arama yapabilme imkanı.

27.Kupaj
Çeşitli konularda ikinci el kitap satışı yapan site.

28.Nadir Kitap
Nadir bulunan binlerce kitap ve Sahaflar bu sitede

29.Pandora
Türkçe ve yabancı dilde kitaplar. Ayrıca okul kitapları,
akademik ve profesyonel yayınlar, ve basımı tükenmiş
kitapların bulunduğu sahaf bölümü.

30.Pozitif Alışveriş
Kültür ürünleri satışı ve tanıtımı yapılıyor

31.Simurg

32.Turkuaz
Eski kitaplar, belgeler, haritalar ve kartpostallar satıyor,
ayrıca danışmanlık hizmeti de veriyor. Özel kitap katalogları.

33.Turkish Books
Müzik albümü, DVD, hediyelik eşya satımı da
yapan internet tabanlı kitap mağazası.

34.The Online Books Page

35.Vesaire
Kitap, sinema, müzik ve hobi alanlarında
hizmet veren bir alışveriş sitesi.

36.Yeni Sayfa
Çeşitli yayınevlerinin kitaplarının satın alınabileceği,
çeşitli yazıların bulunduğu online kitap satış sitesi.

37.Weblebi
Kitap, müzik, vcd/dvd, oyun, hobi ürünleri, çiçek ve hediyelik eşya satan bir site.

kaynak: Habertürk

Eski kitapları artık internetten bulmak mümkün. | Haber

İnternet sahafların yerini tutar mı? 


İnternet, sahaf dükkânlarına ciid bir rakip olmuş durumda. Amazon.com'un 2003'te 'The British Library' (Britanya Ulusal Kütüphanesi) ile hayata geçirdiği projeyle eski kitapları arayanlar dükkân dükkân gezmekten hoşlanmayanlar çok mutlu olmuştu. Ayrıca tarihi kitaplarınverileri dijital ortamda daha ulaşılabilir hale gelmişti.

Amazon.com, 'British Library'nin 150 milyon 'kalemlik' envanterini kılavuz olarak kullanarak sanal bir 'ender eski kitap' bölümü oluşturarak, kendisine ciddi bir pazar yarattı. Amazon.com aracılığıyla yüzlerce yıl önce yayımlanmış kitapların varlığından haberdar olan kitap kurtları ve araştırmacılar, bu kitapları elinde bulunduranlarla temasa geçip, alışveriş yapmaya başladı. Bu yeni sanal sektör kısa sürede tüm dünyayı kapsadı ve başka internet siteleri de benzer uygulamalartı hayata geçirdiler. 1753 yılında kurulan The British Library'ye her yıl en az üç milyon kitap dahil ediliyor. Kütüphane, MS 1000 yılından günümüze kadar belli başlı tüm dillerde yayın barındırıyor. Bu nednle Amazon.com British Library ile lisans anlaşması yaptığı için avantajlı durumda. Bu anlaşmanın Amazon. com'a yılda en az on milyon sterlin kazandırdığı tahmin ediliyor.

Peki internetten alışveriş yapmanın artık hemen her alanda mümkün olması sahaflık sektörünü nasıl etkiler? Sanırım bunun cevabı 2 sene önce Ömer Bahadur'un kurduğu Nadir Kitap internet sitesinde saklı. Sahaflığın en dünya çapında en köklü merkezlerinden biri olan İstanbul'lu bir sahafl tarafında kurulan bu site internetin nasıl da her alanda gitgide göz ardı edilemez şekilde yayıldığını gösteriyor.

Şahsen çok yoğun çalışan biri olarak internetin sağladığı tüm kolaylıkları hemen benimseyip hayatıma adapte ederim. bu nedenle de bir çok teknolojik gelişmenin ilk kullanıcılarından biri olmuşumdur. Ama hiçbir zaman sanal dünyanın , beş duyuma hitap eden gerçek hayatı geçebileceğine inanmadım. Pratik olmanın konforu bana göre hiçbir zaman keyif verici şeylerin yerini alamaz. Parlak ekran önünde fareyi tıklayarak bir kaç dakikada halledilecek bir alış veriş hiç bir zaman bir sahaf dükkanına gidip o kitap kokusunu koklayıp, saatlerce eski kitapları karıştırmanın keyifi ile yarışamaz. Peki başlıktaki soruya cevabım ne mi? Cevabım hayır. Teknoloji hayatı kolaylaştırı ve vazgeçilmez bir unsurdur ama sadece tamamlayıcı ve destekleyicidir asla gerçek hayatın dengi olamaz, olmamalıdır. Özetle sahaflarımız dahil her şey olduğu gibi kalsın ama modern hayatı kolaylaştırmak için benzer hizmetler internette de alternatifler yer alsın.

Bu yazı üzerine internetten eski ve yeni kitap satın alabileceğiniz yerli ve yabancı bazı siteleri tanıtmak farz oldu:

1.Amazon

2.Barnes and Nobles

3.Bartleby

4.Classics

5.Abonet
Çeşitli konulardaki süreli yayın ve kataloğa abonelik imkanı sunan firmanın sitesi.

6.Altıkırkbeş
Kitaplar hakkında kısa bilgiler ve online kitap satışı.

7.Altkitap

8.Alternatif Kitap
Kitapla Buluşamanın En Kolay ve En Ucuz Yolu

9.Alveal AlışVerişAlemi
İnternet üzerinden aradığınız kitabı hızlı ve kolay aynı zamanda uygun fiyata edinebilirsiniz.
Kredi kartı ile anında ödeyebileceğiniz gibi havale veya posta çeki ödeme seçenekleri de mevcuttur.

10.Estore

11.Erkam Alışveriş
Çeşitli yayınevlerine ait kitaplara erişip, satın alabilirsiniz.
Bununla beraber sitede bilgisayar ve hosting satışları da bulunmaktadır.

12.Great Books Index

13.Gütenberg Projesi (e-kitap)

14.Gençler Sahaf
Basımı tükenmiş, bazıları imzalı olan kitapların havale yoluyla satışını yapan site.

15.IdéeFIXE
Online kültür ürünleri satış mağazası. Sitede müzik, kitap, poster olarak çeşitli ürünler bulunuyor.

16.İskenderiye
Çeşitli konularda kitapların online satıldığı site.

17.KitapNet
Online sipariş imkanı olan site, kitapları birçok konu başlığı altında sunuyor.

18.Kitap Alemi
Çeşitli konularda kitap satışı yapan site.

19.Kitabus
Online kitap satışı ve kitaplar hakkında kısa bilgiler.

20.Kitap Gazetesi
Medyada Kitap, yeni çıkanlar ile çok satanlar olarak kitap bilgi ve haberlerini sunmakta.

21.Kitap Hayat
Kitap hayattır. Roman, hikaye, öykü, edebiyat, tarih kitapları ve tüm kitaplar kategoriler halinde satışa sunuluyor.

22.Kitap Limanı
Denizcilik Kitapları ve Haritaları. Deniz ve rüzgar, tekne ve yelken...
Bunlar sizin de tutkularınız ise, doğru yerdesiniz.
Amatör denizcilikten dalışa, yarış yelkenciliğinden dünya seyahatlerine,
yatlardan denizaltılara kadar denizcilik ve yelkencilik ile ilgili tüm Türkçe yayınları ve haritaları bulabilirsiniz.

23.KitapStore
Çeşitli konularda online kitap satışı yapan site.

24.Kitap Yeri
Internet kitap dünyası, internet kitap sipariş sitesi, online kitap sipariş,
hukuk tıp dini kitaplar islam edebiyat tüm kitaplar,
edebiyat roman öykü oyku aşk romantizm inceleme deneme bilimsel

25.KitapYurdu
İnternette kitap alışveriş sitesi.

26.Kitap Yurdum
Konularına göre en son çıkan kitapların sunumu ile
kitap yada yazar isimleri ile arama yapabilme imkanı.

27.Kupaj
Çeşitli konularda ikinci el kitap satışı yapan site.

28.Nadir Kitap
Nadir bulunan binlerce kitap ve Sahaflar bu sitede

29.Pandora
Türkçe ve yabancı dilde kitaplar. Ayrıca okul kitapları,
akademik ve profesyonel yayınlar, ve basımı tükenmiş
kitapların bulunduğu sahaf bölümü.

30.Pozitif Alışveriş
Kültür ürünleri satışı ve tanıtımı yapılıyor

31.Simurg

32.Turkuaz
Eski kitaplar, belgeler, haritalar ve kartpostallar satıyor,
ayrıca danışmanlık hizmeti de veriyor. Özel kitap katalogları.

33.Turkish Books
Müzik albümü, DVD, hediyelik eşya satımı da
yapan internet tabanlı kitap mağazası.

34.The Online Books Page

35.Vesaire
Kitap, sinema, müzik ve hobi alanlarında
hizmet veren bir alışveriş sitesi.

36.Yeni Sayfa
Çeşitli yayınevlerinin kitaplarının satın alınabileceği,
çeşitli yazıların bulunduğu online kitap satış sitesi.

37.Weblebi
Kitap, müzik, vcd/dvd, oyun, hobi ürünleri, çiçek ve hediyelik eşya satan bir site.

kaynak: Habertürk

23 Ocak 2010 Cumartesi

Çocuklar için kitap nasıl seçilmeli? | Haber

Yarıyıl tatili bugün başlıyor. Anne-babalar, 'Tatilde çocuğuma hangi kitabı okutmalıyım?' telaşında.

NT Kitabevleri bu seçimi kolaylaştıracak bir çözüm geliştirmiş. Mağazalarda görevli çocuk gelişim uzmanları çocuklara yaşlarına göre kitap öneriyor.

Çocuklara kitap alırken dikkat etmemiz gereken birçok önemli nokta var. İlkokul öğrencileri için yazıların, resimlerin üzerine gelmemesi, resimlerin netliği, yazı karakterlerinin kolay okunacak büyüklükte olması gerekir. Bu ayrıntılara dikkat edilmesi çocukların okuma alışkanlığı kazanmasını kolaylaştırıyor. Kitapların, çocukların yaş ve gelişim seviyesine uygunluğu ise ihmal edilmemesi gereken bir husus. NT Kitabevleri, kitap seçiminde zorluk yaşayan velilere, kolaylık sağlayacak bir uygulama başlattı. Mağazalardaki çoğu çocuk gelişimi bölümü mezunu uzmanlar ve bazıları da çocuk gelişimi bölümü öğrencisi olan görevliler, hem çocuklarla sohbet ediyor, hem de onlara seviyelerine uygun kitaplar öneriyor.

NT Mağazaları Genel Müdürü Şeref Zekai Kolak'a bu uygulamanın ayrıntılarını sorduk. Kolak, Türkiye'nin geleceği gençlere yatırım yaptıklarını söylüyor. Kitabevlerinde çocuk gelişim uzmanı çalıştırmaya bir yıl önce bazı şubelerinde pilot uygulama olarak başlamışlar. Velilerden gelen olumlu tepkiler, NT yönetimini cesaretlendirmiş ve uygulamanın yaygınlaştırılmasını sağlamış. Şu anda Türkiye genelinde 80 NT şubesinin 30'unda çocuk gelişim uzmanı bulunuyor. Mersin, Samsun, İstanbul, Erzurum, Çorum bu şubelerden birkaçı. Kolak, 2010 yılı sonuna kadar, bütün şubelerde çocuk gelişim uzmanları bulunduracaklarını söylüyor.

Çocuklar beni anne gibi görüyor

İstanbul Sefaköy ilçesi Armoni Park Outlet Center'daki NT mağazasında, çocuk gelişimi bölümü öğrencisi Merve Vardar çalışıyor. Merve, Arel Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümü öğrencisi. Çocuk kitapları bölümünde sizi o karşılıyor. Çocuklarla konuşuyor, onların ilgilerini öğrenmeye çalışıyor, sonra da sevebilecekleri kitaplar öneriyor. Vardar, çocukların kendisini bazen abla bazen de anne gibi gördüğünü anlatıyor. Çocuklara kitap tavsiyesinde bulunmadan önce onları tanımaya çalıştığını söylüyor. Çocukların okuma seviyesini, hazır bulunuşluk düzeyini, kitaba karşı ilgisini öğrenip ona göre tavsiyelerde bulunuyor. İşe ilk başladığında ebeveynlerden olumlu ve olumsuz birçok tepki almış Merve. "Sen benim kızımı ve oğlumu benden iyi mi tanıyacaksın!" diyenlerin yanında sık sık teşekkür edenler de olmuş. Mağazanın müdürü Uğur Durgun, ailelerin uygulamaya ilgilerinden oldukça memnun. Durgun, Merve ile 5 ay önce çalışmaya başladıklarını ve çok olumlu sonuçlar aldıklarını söylüyor.

Çalışanların eğitimi yüksek, yöneticilerin sertifika alması zorunlu

NT Genel Müdürü Şeref Zekai Kolak, kitap satışında çalışan görevlilerin eğitim seviyesinin yüksek olmasına dikkat ettiklerini söylüyor. Çalışanların büyük çoğunluğu ya üniversite öğrencisi ya da alanında uzman kişiler. Kolak'tan mağazalarda görevli personelin kitap okuma zorunluluğu olduğunu öğreniyoruz. Kolak, bunun yanında her şubede personele müşteri ilişkileri ve psikolojisi konusunda eğitimler verildiğini ifade ediyor.

kaynak: www.samanyoluhaber.com



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Çocuklar için kitap nasıl seçilmeli? | Haber

Yarıyıl tatili bugün başlıyor. Anne-babalar, 'Tatilde çocuğuma hangi kitabı okutmalıyım?' telaşında.


NT Kitabevleri bu seçimi kolaylaştıracak bir çözüm geliştirmiş. Mağazalarda görevli çocuk gelişim uzmanları çocuklara yaşlarına göre kitap öneriyor.

Çocuklara kitap alırken dikkat etmemiz gereken birçok önemli nokta var. İlkokul öğrencileri için yazıların, resimlerin üzerine gelmemesi, resimlerin netliği, yazı karakterlerinin kolay okunacak büyüklükte olması gerekir. Bu ayrıntılara dikkat edilmesi çocukların okuma alışkanlığı kazanmasını kolaylaştırıyor. Kitapların, çocukların yaş ve gelişim seviyesine uygunluğu ise ihmal edilmemesi gereken bir husus. NT Kitabevleri, kitap seçiminde zorluk yaşayan velilere, kolaylık sağlayacak bir uygulama başlattı. Mağazalardaki çoğu çocuk gelişimi bölümü mezunu uzmanlar ve bazıları da çocuk gelişimi bölümü öğrencisi olan görevliler, hem çocuklarla sohbet ediyor, hem de onlara seviyelerine uygun kitaplar öneriyor.

NT Mağazaları Genel Müdürü Şeref Zekai Kolak'a bu uygulamanın ayrıntılarını sorduk. Kolak, Türkiye'nin geleceği gençlere yatırım yaptıklarını söylüyor. Kitabevlerinde çocuk gelişim uzmanı çalıştırmaya bir yıl önce bazı şubelerinde pilot uygulama olarak başlamışlar. Velilerden gelen olumlu tepkiler, NT yönetimini cesaretlendirmiş ve uygulamanın yaygınlaştırılmasını sağlamış. Şu anda Türkiye genelinde 80 NT şubesinin 30'unda çocuk gelişim uzmanı bulunuyor. Mersin, Samsun, İstanbul, Erzurum, Çorum bu şubelerden birkaçı. Kolak, 2010 yılı sonuna kadar, bütün şubelerde çocuk gelişim uzmanları bulunduracaklarını söylüyor.

Çocuklar beni anne gibi görüyor

İstanbul Sefaköy ilçesi Armoni Park Outlet Center'daki NT mağazasında, çocuk gelişimi bölümü öğrencisi Merve Vardar çalışıyor. Merve, Arel Üniversitesi Çocuk Gelişimi bölümü öğrencisi. Çocuk kitapları bölümünde sizi o karşılıyor. Çocuklarla konuşuyor, onların ilgilerini öğrenmeye çalışıyor, sonra da sevebilecekleri kitaplar öneriyor. Vardar, çocukların kendisini bazen abla bazen de anne gibi gördüğünü anlatıyor. Çocuklara kitap tavsiyesinde bulunmadan önce onları tanımaya çalıştığını söylüyor. Çocukların okuma seviyesini, hazır bulunuşluk düzeyini, kitaba karşı ilgisini öğrenip ona göre tavsiyelerde bulunuyor. İşe ilk başladığında ebeveynlerden olumlu ve olumsuz birçok tepki almış Merve. "Sen benim kızımı ve oğlumu benden iyi mi tanıyacaksın!" diyenlerin yanında sık sık teşekkür edenler de olmuş. Mağazanın müdürü Uğur Durgun, ailelerin uygulamaya ilgilerinden oldukça memnun. Durgun, Merve ile 5 ay önce çalışmaya başladıklarını ve çok olumlu sonuçlar aldıklarını söylüyor.

Çalışanların eğitimi yüksek, yöneticilerin sertifika alması zorunlu

NT Genel Müdürü Şeref Zekai Kolak, kitap satışında çalışan görevlilerin eğitim seviyesinin yüksek olmasına dikkat ettiklerini söylüyor. Çalışanların büyük çoğunluğu ya üniversite öğrencisi ya da alanında uzman kişiler. Kolak'tan mağazalarda görevli personelin kitap okuma zorunluluğu olduğunu öğreniyoruz. Kolak, bunun yanında her şubede personele müşteri ilişkileri ve psikolojisi konusunda eğitimler verildiğini ifade ediyor.

kaynak: www.samanyoluhaber.com

22 Ocak 2010 Cuma

KPSS lisans deneme sınavı ve çözümleri

  • KPSS
  • Tasarı eğitim kurumları
  • lLsans
  • deneme sınavı
  • ve çözümleri
  • genel kültür
  • genel yetenek
  • eğitim bilimleri



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

KPSS lisans deneme sınavı ve çözümleri

  • KPSS

  • Tasarı eğitim kurumları

  • lLsans

  • deneme sınavı

  • ve çözümleri

  • genel kültür

  • genel yetenek

  • eğitim bilimleri


Linkler:




DGS örnek soru ve çözümleri (T.E.K)

  • Tasarı eğitim kurumları
  • dgs (dikey geçiş sınavı)
  • deneme sınavları
  • ve çözümleri
  • PDF formatta



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

DGS örnek soru ve çözümleri (T.E.K)

  • Tasarı eğitim kurumları

  • dgs (dikey geçiş sınavı)

  • deneme sınavları

  • ve çözümleri

  • PDF formatta


Linkler:




kpss b grubu deneme sınavı ve çözümleri

  • kpss
  • Tasarı eğitim kurumları
  • b grubu
  • deneme sınavı
  • ve çözümleri
  • PDF formatta



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

kpss b grubu deneme sınavı ve çözümleri

  • kpss

  • Tasarı eğitim kurumları

  • b grubu

  • deneme sınavı

  • ve çözümleri

  • PDF formatta


Linkler:




1:1.000.000 ölçekli Türkiye Fiziki Haritası

  • Türkiye fiziki haritası
  • 8 parça halinde
  • 1:1.000.000 ölçekli
  • JPEG formatta
  • 16.7MB




İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

1:1.000.000 ölçekli Türkiye Fiziki Haritası

  • Türkiye fiziki haritası

  • 8 parça halinde

  • 1:1.000.000 ölçekli

  • JPEG formatta

  • 16.7MB



Linkler:




Dev Karayolları Haritası (TCK)

Karayolları genel müdürlüğünün hazırladığı devasa karayolları haritası.
  • 10000 X 4619
  • JPEG formatta
  • 12.5 MB büyüklüğündedir..


İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Dev Karayolları Haritası (TCK)

Karayolları genel müdürlüğünün hazırladığı devasa karayolları haritası.
  • 10000 X 4619

  • JPEG formatta

  • 12.5 MB büyüklüğündedir..

Linkler:




 
Popüler aramalar | Kitap indir | ebook download | kitap özetleri | bilgisayar kitapları indir | roman indir | dini kitap indir | sanal kitap | kitap oku