24 Ocak 2011 Pazartesi

Fatih Harbiye - Peyami Safa (Kitap Özetleri)


İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527








BASIM YERİ : Ötüken
BASIM YILI : 1999
SAYFA SAYISI : 128

KAHRAMANLARI :

NERİMAN : Romanın baş kahramanıdır. Ne istediğini tam olarak bilmeyen ,Avrupai hayata özenen bir kızdır.

ŞİNASİ : Neriman'ın evleneceği insandır. Neriman'da ki değişikliklerin farkındadır ama yapısı gereği sakin bir insan olduğundan dolayı çoğu şeyi sükutla karşılar.

FAİZ BEY : Neriman'ın babasıdır. Kızındaki değişikliğe bir anlam veremez ama herşeye rağmen kızının mutluluğunu isteyen iyi bir babadır.

MACİT : Neriman'nın erkek arkadaşıdır. Neriman'ı öz değerlerinden uzaklaştırmasında önemli bir rolü vardır.

GÜLTER : Nerimanların evlerindeki emektar yadımcıdır.

FAHRİYE : Neriman'ın arkadaşı.

NEZAHAT : Şinasi'nin kız kardeşi.

FERİT : Şinasi'nin arkadaşı

FATİH - HARBİYE :
Peyami Safa'nın san'at dünyasının zirvesine tırmanan eserlerinden biridir.Çünkü Peyami Safa' nın olgunluk çağında yazılan bir eserdir.
Türk - İslam mücerretlerini Osmanlı müşahhasında meydana getirdiği medeniyetten kopulup batıya yönelişin cemiyet ve aile üzerindeki tesirlerini işlemektedir. Batılılaşma hareketinin önceleri muayyen semtlerde süratle yerleşmesine mukabil bazı semtlerin daha fazla geleneğini muhafaza ettiğini ve böylece İstanbul' un yamalı bohça manzarasına büründüğünü, zamanla batılılaşma cereyanını büyük bir gayretle eski medeniyete bağlı istanbul semtlerini hırpaladığını ortaya koyarken, medeniyetler arası, çatışmanın ailelere kadar girerek babayı aynı dünyada bırakıp, çocuğunu batıya doğru çektiğini göstermektedir.
Bir moda salgını tarzında yayılan Batılılaşma hareketinin zamanla ruhlarda nasıl bir törpülenme husule getirdiğini teşhisten sonra; bu yeni hayat uslubuna gönül vermişlerin dahi ruhlarının en derin ve en nazlı noktalarında, öz kültürümüz arzusunun küllenmiş bir kor şeklinde varlığını muhafaza ettiği, eserde açıkça görülmektedir.
Peyami Safa, Fatih - Harbiye' de toplum ve kültür yozlaşmasının nedenlerini tartışırken de toplumdaki maddileşmeyi öne sürerek Batılılaşmanın gereksizliğini vurguladı. Fatih - Harbiye onun bu yönünü en iyi gösteren romanıdır. Peyami Safa bu romanını kahramanı genç kızın (Neriman), asıl değerlerden uzaklaşarak Harbiye'de yaygınlaşan Avrupai yaşama özenmesini ve yeniden Fatih'in simgelediği aslına dönüşünü betimlerken, bu değişimi, bütünüyle ruhsal etmenlere bağlar.

Alternatif özet

Fatih harbiye
Eserin baş kahramanı Neriman lise yıllarında tanıştığı ve yedi yıldır birlikte olduğu dostu Şinasi’den gittikçe uzaklaşmaya baslar.

Artık o Şinasi’nin ve çevresindekilerin tanıdığı Neriman değildir. Giyimi, zevkleri, derslerine ve çevresine karsı tavırları değişmiştir.

Doğu medeniyeti ve ona ait her şeyden nefret etmekte, buna karşılık Batı medeniyeti ve ona ait her şeye sevgi duymaktadır. Bu yüzden İstanbul’da Batının etkilerini en çok üzerinde taşıyan Beyoğlu semtine karsı aşırı bir sevgi duyar ve her fırsatta evlerinin bulunduğu Fatih'ten tramvaya binerek oraya dolaşmaya gider.

Bu arada konservatuarın Bati Müziği Bölümü ve Beyoğlu’ndan tanıştığı zengin aile çocuğu Macit ile arkadaş olur. Macit onun gözünde Batiyi ve medeniliği temsil eden bir gençtir. Bu yüzden ona karşı bir sevgi duyar.

Hatta Neriman bir gün Şinasi’ye yalan söyleyerek Macit ile buluşmaya gider. Fakat Şinasi bu yalanın farkına varır ve araları iyice bozulur.

Bir gün Macit Neriman’ı zengin insanların katılacağı büyük bir baloya davet eder. Neriman da bu baloya katılmayı çok istemektedir. Baloya gitmeye izin alabilmek ve gerekli parayı temin edebilmek için, son zamanlarda değişen tavırlarından dolayı kendisine kızmakta olan babası Faiz Bey’in gözüne girmeye çalışır. Uzun konuşmaların ardından Faiz Bey, Şinasi ile birlikte gitmeleri şartıyla baloya gitmesine izin verir.

Bunun üzerine Neriman baloda giyeceği bir elbise almak için Beyoğlu’na gider. Dönüşte dayısının evine uğrar. Fakat burada dayısının kızlarından dinlediği bir olay Neriman’ın hayatini değiştirir.

Olay sudur: "Fakir bir Rus gitaristle yasayan bir Rus kızı, az parayla yaşamak kendisine ağır geldiği için onu terk ederek, tanıştığı zengin bir Rum ile evlenir. Fakat bu zenginlik içindeki hayatta eskisinden çok daha mutsuz olur. Bu hayattaki her şeyi ve çevresindeki insanların davranışlarını basit ve yapmacık bulur. Pişman olarak tekrar fakir Rus gitariste döner. Fakat adam kendisini kabul etmez. Buna dayanamayan Rus kızı intihar eder."

Neriman dinlediği bu olayla kendi hayati arasında büyük bir benzerlik bulur. Gittiği yolun yanlış olduğunu, mutlu olmak için sadece paranın ve medeniyetin yeterli olmadığını, iç huzurun da gerektiğini anlar.

Balodan da, Macit'ten de vazgeçer. Doğu medeniyeti ürünü olduğunu düşünerek nefretle bir kenara bırakmış olduğu udunu tekrar eline alır. Şinasi ile de en kısa zamanda evlenmeyi kabul eder.

Artık Neriman, babası Faiz Bey ve Şinasi mutsuz geçen günlerin ardından nihayet huzurlu günlerine dönmüşlerdir.


YAZARIN EDEBİ ŞAHSİYETİ - HAYATI :


PEYAMİ SAFA
(1899-15 Haziran 1961)
Şair İsmail Safa'nın oğlu olan Peyami Safa, küçük yaşta babasını kaybetti(1901). Ve uzun süren bir hasatalık dönemi geçirdiği için ilkokuldan sonra düzenli bir eğitim görmedi.Bütün yaşamı boyunca kendi kendisini yetiştirdi. On üç yaşında çalışmaya başladı. On dokuz yaşında gazetecilik mesleğine girdi. Sayısız makale ve fıkra yayınladı.Para kazanmak kaygısıyla yazdığı romanlarda "Server Bedi" imzasını kullandı. Asıl adını taşıyan romanlarında çok yönlü kişiliğini yansıttı. Kendisini yetiştiren yazar, geniş kültürünü, güçlü sezgilerini duygu ve düşünce planındaki araştırmalarında kullandı.
Türkiye'nin geçirdiği kültür ve medeniyet değişiminin toplum hayatına etkilerini, bunların psikolojik ve sosyal sonuçlarını, buhranlarını, çatışma ve uzlaşmaları ele aldı. Tahlilci,tenkitçi, bir bakış açısı kullandı.
Türk edebiyatını olduğu kadar, batı romanını da inceleyen Peyami Safa, edebiyatımızda romanı çok iyi bilen yazarlardan biri oldu.Roman tekniği ve incelemesi ile ilgili ilk sayılabilecek makaleleri de yine Peyami Safa yazdı. Sağlam ve objektif görüşler ileri sürdü. Bu makalelerde kendi romanlarının savunmasını veya izahı yerine, genel anlamı ile roman türünü ele aldı.Romanda realizm ve natüralizmi reddetti. Romanda tip, hacim, ifade, tahlil ve kurgu ile ilgili görüşler ileri sürdü.
Kendi yazdığı romanlarda felsefe bilgisi ve geniş kültürünün etkisiyle metafizik konulara, gazteciliğinin yönlendirmesi ile sosyal meselelere yer verdi.Buna rağmen, dar ve kapalı mekanlarla az sayıda kahraman ve basit olay örgüsü ile kurduğu başarılı psikolojik romanlarıyla tanındı. Ruh hallerini çözümlemedeki başarısı,usta işi roman kurgusu ve kıvrak dili ile dikkatleri çekti. Konunun çeşitliliğine ve derinliğine göre farklı anlatım tekniklerini kullandı. Tahlil ve tasvirin ağırlıklı olduğu tahkiyede konuşur gibi yazmaya karşı çıktı. Halk dilinin aşılması ve günlük ifade imkanlarının üstüne farklı ve soyut kavramları da içeren geniş bir edebiyat dilinin kullanılmasını savundu.
Server Bedi takma adıyla yazdığı 80 kadar hikaye ve romanı edebi eser saymamaktadır. Peyami Safa'nın avam işi kabul ettiği bu eserlerin çoğu edebiyat tarihçilreri tarafından takdirle karşılanmaktadır.Özellikle Cingöz Recai adlı roman kahramanın etrafında gelişen bir seri eseri, edebiyatımızın yegane polisiye romanları sayılmaktadır.Peyami Safa'nın asıl edebiyatçı yanı, kendi adıyla yayımladığı romanlarında belirmektedir.

ESERLERİ:
Fikri eserleri ; Türk inkılabına bakışlar (1938), Büyük Avrupa Anketi (1938), Felsefi Buhran (1939), Millet ve İnsan (1943), Mahutlar (1959), Sosyalizm (1961), Nasyonalizm (1961), Mistisizm (1961).
Hikayeleri ; Karanlıklar Kralı (1913), İstanbul Hikayeleri (1919),Gençliğimiz (1922), Siyah Beyaz Hikayeler (1923), Aşk Oyunları (1923), Süngülerin Gölgesinde (1924), Ateşböcekleri (1925).
Romanları ; Sözde Kızlar (1925), Mahşer (1924), Canan (1925), Bir Akşamdı (1928), Şimşek (1928), 9. Hariciye Koğuşu (1930), Attila (1931), Fatih-Harbiye (1931), Bir tereddüdün Romanı (1933), Biz İnsanlar (1939), Matmazel Noraliya'nın Koltuğu (1949), Yalnızız (1951).
Ölümünden sonra yayınlanan seçme yazıları ; Doğu - Batı Sentezi (1963), Osmanlıca - Türkçe - Uydurmaca (1970), Sanat - Edebiyat - Tenkid (1970), Seçmeler (1970), Din - İnkılap -İrtica (1972), Kadın - Aşk - Aile (1973), Eğitim - Gençlik - Üniversite (1973).

KARAKTERLER HAKKINDA YORUMUM:

EN SEVMEDİĞİM KARAKTER : Nermin'dir. Aslında duyguları çok karışıktır ama yine de yaptığı şeyler çok yanlıştır.Romanda Neriman'nın bencilliği çok açıkça belli, babasını -çok zengin olmadıkları halde- masrafa sokmuştur.Neriman'ın çok istediği şey Macit'in davet ettiği baloya katılmaktır . Bu balayo katılmak için ve elbise almak için babasına bunu nasıl kabul ettireceğini düşünmektedir. Neriman öz değerlerinden uzaklaştıkça kafası daha çok karışmaktadır ve son olarakta dayısının kızlarının evinde bir Rus kızın hikayesini dinleyince aklı başına gelir.Önceleri yaptığı şeylerle evleneceği insan olan Şinasi'nin de kalbini kırmıştır.

EN SEVDİĞİM KARAKTER : Şinasi'dir.Neriman'da ki değişikliğin farkındadır. Fakat bu ilişkiyi hem uzun bir ilişki olduğu için hem de Neriman'ın babası olan Faiz Bey'e saygısından dolayı son verememiştir.Arada sevgide söz konusudur. Neriman'ın ondan gizli Macit ile buluştuğunu görmüş ve Neriman'dan soğumaya başlamıştır. Sabırlı bir insandır. Neriman'ın tekrar özüne dönmesinde rolü vardır.

Türk-Sl isimli kullanıcımıza teşekkürler.

Fatih Harbiye - Peyami Safa (Kitap Özetleri)

http://uploading.com/files/6f85bb16/Chip-Dergisi-Wireless.zip/
BASIM YERİ : Ötüken
BASIM YILI : 1999
SAYFA SAYISI : 128

KAHRAMANLARI :

NERİMAN : Romanın baş kahramanıdır. Ne istediğini tam olarak bilmeyen ,Avrupai hayata özenen bir kızdır.

ŞİNASİ : Neriman'ın evleneceği insandır. Neriman'da ki değişikliklerin farkındadır ama yapısı gereği sakin bir insan olduğundan dolayı çoğu şeyi sükutla karşılar.

FAİZ BEY : Neriman'ın babasıdır. Kızındaki değişikliğe bir anlam veremez ama herşeye rağmen kızının mutluluğunu isteyen iyi bir babadır.

MACİT : Neriman'nın erkek arkadaşıdır. Neriman'ı öz değerlerinden uzaklaştırmasında önemli bir rolü vardır.

GÜLTER : Nerimanların evlerindeki emektar yadımcıdır.

FAHRİYE : Neriman'ın arkadaşı.

NEZAHAT : Şinasi'nin kız kardeşi.

FERİT : Şinasi'nin arkadaşı

FATİH - HARBİYE :
Peyami Safa'nın san'at dünyasının zirvesine tırmanan eserlerinden biridir.Çünkü Peyami Safa' nın olgunluk çağında yazılan bir eserdir.
Türk - İslam mücerretlerini Osmanlı müşahhasında meydana getirdiği medeniyetten kopulup batıya yönelişin cemiyet ve aile üzerindeki tesirlerini işlemektedir. Batılılaşma hareketinin önceleri muayyen semtlerde süratle yerleşmesine mukabil bazı semtlerin daha fazla geleneğini muhafaza ettiğini ve böylece İstanbul' un yamalı bohça manzarasına büründüğünü, zamanla batılılaşma cereyanını büyük bir gayretle eski medeniyete bağlı istanbul semtlerini hırpaladığını ortaya koyarken, medeniyetler arası, çatışmanın ailelere kadar girerek babayı aynı dünyada bırakıp, çocuğunu batıya doğru çektiğini göstermektedir.
Bir moda salgını tarzında yayılan Batılılaşma hareketinin zamanla ruhlarda nasıl bir törpülenme husule getirdiğini teşhisten sonra; bu yeni hayat uslubuna gönül vermişlerin dahi ruhlarının en derin ve en nazlı noktalarında, öz kültürümüz arzusunun küllenmiş bir kor şeklinde varlığını muhafaza ettiği, eserde açıkça görülmektedir.
Peyami Safa, Fatih - Harbiye' de toplum ve kültür yozlaşmasının nedenlerini tartışırken de toplumdaki maddileşmeyi öne sürerek Batılılaşmanın gereksizliğini vurguladı. Fatih - Harbiye onun bu yönünü en iyi gösteren romanıdır. Peyami Safa bu romanını kahramanı genç kızın (Neriman), asıl değerlerden uzaklaşarak Harbiye'de yaygınlaşan Avrupai yaşama özenmesini ve yeniden Fatih'in simgelediği aslına dönüşünü betimlerken, bu değişimi, bütünüyle ruhsal etmenlere bağlar.

Alternatif özet

Fatih harbiye
Eserin baş kahramanı Neriman lise yıllarında tanıştığı ve yedi yıldır birlikte olduğu dostu Şinasi’den gittikçe uzaklaşmaya baslar.

Artık o Şinasi’nin ve çevresindekilerin tanıdığı Neriman değildir. Giyimi, zevkleri, derslerine ve çevresine karsı tavırları değişmiştir.

Doğu medeniyeti ve ona ait her şeyden nefret etmekte, buna karşılık Batı medeniyeti ve ona ait her şeye sevgi duymaktadır. Bu yüzden İstanbul’da Batının etkilerini en çok üzerinde taşıyan Beyoğlu semtine karsı aşırı bir sevgi duyar ve her fırsatta evlerinin bulunduğu Fatih'ten tramvaya binerek oraya dolaşmaya gider.

Bu arada konservatuarın Bati Müziği Bölümü ve Beyoğlu’ndan tanıştığı zengin aile çocuğu Macit ile arkadaş olur. Macit onun gözünde Batiyi ve medeniliği temsil eden bir gençtir. Bu yüzden ona karşı bir sevgi duyar.

Hatta Neriman bir gün Şinasi’ye yalan söyleyerek Macit ile buluşmaya gider. Fakat Şinasi bu yalanın farkına varır ve araları iyice bozulur.

Bir gün Macit Neriman’ı zengin insanların katılacağı büyük bir baloya davet eder. Neriman da bu baloya katılmayı çok istemektedir. Baloya gitmeye izin alabilmek ve gerekli parayı temin edebilmek için, son zamanlarda değişen tavırlarından dolayı kendisine kızmakta olan babası Faiz Bey’in gözüne girmeye çalışır. Uzun konuşmaların ardından Faiz Bey, Şinasi ile birlikte gitmeleri şartıyla baloya gitmesine izin verir.

Bunun üzerine Neriman baloda giyeceği bir elbise almak için Beyoğlu’na gider. Dönüşte dayısının evine uğrar. Fakat burada dayısının kızlarından dinlediği bir olay Neriman’ın hayatini değiştirir.

Olay sudur: "Fakir bir Rus gitaristle yasayan bir Rus kızı, az parayla yaşamak kendisine ağır geldiği için onu terk ederek, tanıştığı zengin bir Rum ile evlenir. Fakat bu zenginlik içindeki hayatta eskisinden çok daha mutsuz olur. Bu hayattaki her şeyi ve çevresindeki insanların davranışlarını basit ve yapmacık bulur. Pişman olarak tekrar fakir Rus gitariste döner. Fakat adam kendisini kabul etmez. Buna dayanamayan Rus kızı intihar eder."

Neriman dinlediği bu olayla kendi hayati arasında büyük bir benzerlik bulur. Gittiği yolun yanlış olduğunu, mutlu olmak için sadece paranın ve medeniyetin yeterli olmadığını, iç huzurun da gerektiğini anlar.

Balodan da, Macit'ten de vazgeçer. Doğu medeniyeti ürünü olduğunu düşünerek nefretle bir kenara bırakmış olduğu udunu tekrar eline alır. Şinasi ile de en kısa zamanda evlenmeyi kabul eder.

Artık Neriman, babası Faiz Bey ve Şinasi mutsuz geçen günlerin ardından nihayet huzurlu günlerine dönmüşlerdir.


YAZARIN EDEBİ ŞAHSİYETİ - HAYATI :


PEYAMİ SAFA
(1899-15 Haziran 1961)
Şair İsmail Safa'nın oğlu olan Peyami Safa, küçük yaşta babasını kaybetti(1901). Ve uzun süren bir hasatalık dönemi geçirdiği için ilkokuldan sonra düzenli bir eğitim görmedi.Bütün yaşamı boyunca kendi kendisini yetiştirdi. On üç yaşında çalışmaya başladı. On dokuz yaşında gazetecilik mesleğine girdi. Sayısız makale ve fıkra yayınladı.Para kazanmak kaygısıyla yazdığı romanlarda "Server Bedi" imzasını kullandı. Asıl adını taşıyan romanlarında çok yönlü kişiliğini yansıttı. Kendisini yetiştiren yazar, geniş kültürünü, güçlü sezgilerini duygu ve düşünce planındaki araştırmalarında kullandı.
Türkiye'nin geçirdiği kültür ve medeniyet değişiminin toplum hayatına etkilerini, bunların psikolojik ve sosyal sonuçlarını, buhranlarını, çatışma ve uzlaşmaları ele aldı. Tahlilci,tenkitçi, bir bakış açısı kullandı.
Türk edebiyatını olduğu kadar, batı romanını da inceleyen Peyami Safa, edebiyatımızda romanı çok iyi bilen yazarlardan biri oldu.Roman tekniği ve incelemesi ile ilgili ilk sayılabilecek makaleleri de yine Peyami Safa yazdı. Sağlam ve objektif görüşler ileri sürdü. Bu makalelerde kendi romanlarının savunmasını veya izahı yerine, genel anlamı ile roman türünü ele aldı.Romanda realizm ve natüralizmi reddetti. Romanda tip, hacim, ifade, tahlil ve kurgu ile ilgili görüşler ileri sürdü.
Kendi yazdığı romanlarda felsefe bilgisi ve geniş kültürünün etkisiyle metafizik konulara, gazteciliğinin yönlendirmesi ile sosyal meselelere yer verdi.Buna rağmen, dar ve kapalı mekanlarla az sayıda kahraman ve basit olay örgüsü ile kurduğu başarılı psikolojik romanlarıyla tanındı. Ruh hallerini çözümlemedeki başarısı,usta işi roman kurgusu ve kıvrak dili ile dikkatleri çekti. Konunun çeşitliliğine ve derinliğine göre farklı anlatım tekniklerini kullandı. Tahlil ve tasvirin ağırlıklı olduğu tahkiyede konuşur gibi yazmaya karşı çıktı. Halk dilinin aşılması ve günlük ifade imkanlarının üstüne farklı ve soyut kavramları da içeren geniş bir edebiyat dilinin kullanılmasını savundu.
Server Bedi takma adıyla yazdığı 80 kadar hikaye ve romanı edebi eser saymamaktadır. Peyami Safa'nın avam işi kabul ettiği bu eserlerin çoğu edebiyat tarihçilreri tarafından takdirle karşılanmaktadır.Özellikle Cingöz Recai adlı roman kahramanın etrafında gelişen bir seri eseri, edebiyatımızın yegane polisiye romanları sayılmaktadır.Peyami Safa'nın asıl edebiyatçı yanı, kendi adıyla yayımladığı romanlarında belirmektedir.

ESERLERİ:
Fikri eserleri ; Türk inkılabına bakışlar (1938), Büyük Avrupa Anketi (1938), Felsefi Buhran (1939), Millet ve İnsan (1943), Mahutlar (1959), Sosyalizm (1961), Nasyonalizm (1961), Mistisizm (1961).
Hikayeleri ; Karanlıklar Kralı (1913), İstanbul Hikayeleri (1919),Gençliğimiz (1922), Siyah Beyaz Hikayeler (1923), Aşk Oyunları (1923), Süngülerin Gölgesinde (1924), Ateşböcekleri (1925).
Romanları ; Sözde Kızlar (1925), Mahşer (1924), Canan (1925), Bir Akşamdı (1928), Şimşek (1928), 9. Hariciye Koğuşu (1930), Attila (1931), Fatih-Harbiye (1931), Bir tereddüdün Romanı (1933), Biz İnsanlar (1939), Matmazel Noraliya'nın Koltuğu (1949), Yalnızız (1951).
Ölümünden sonra yayınlanan seçme yazıları ; Doğu - Batı Sentezi (1963), Osmanlıca - Türkçe - Uydurmaca (1970), Sanat - Edebiyat - Tenkid (1970), Seçmeler (1970), Din - İnkılap -İrtica (1972), Kadın - Aşk - Aile (1973), Eğitim - Gençlik - Üniversite (1973).

KARAKTERLER HAKKINDA YORUMUM:

EN SEVMEDİĞİM KARAKTER : Nermin'dir. Aslında duyguları çok karışıktır ama yine de yaptığı şeyler çok yanlıştır.Romanda Neriman'nın bencilliği çok açıkça belli, babasını -çok zengin olmadıkları halde- masrafa sokmuştur.Neriman'ın çok istediği şey Macit'in davet ettiği baloya katılmaktır . Bu balayo katılmak için ve elbise almak için babasına bunu nasıl kabul ettireceğini düşünmektedir. Neriman öz değerlerinden uzaklaştıkça kafası daha çok karışmaktadır ve son olarakta dayısının kızlarının evinde bir Rus kızın hikayesini dinleyince aklı başına gelir.Önceleri yaptığı şeylerle evleneceği insan olan Şinasi'nin de kalbini kırmıştır.

EN SEVDİĞİM KARAKTER : Şinasi'dir.Neriman'da ki değişikliğin farkındadır. Fakat bu ilişkiyi hem uzun bir ilişki olduğu için hem de Neriman'ın babası olan Faiz Bey'e saygısından dolayı son verememiştir.Arada sevgide söz konusudur. Neriman'ın ondan gizli Macit ile buluştuğunu görmüş ve Neriman'dan soğumaya başlamıştır. Sabırlı bir insandır. Neriman'ın tekrar özüne dönmesinde rolü vardır.

Türk-Sl isimli kullanıcımıza teşekkürler.

Ateşden Gömlek (Kitap Özetleri)

İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301



ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527








1) KİTABIN KONUSU:

Ateşten Gömlek İzmir’in işgali üzerine şehri kurtarmaya amaçlayan milli mücadele hareketlerinin hedeflerine nasıl ulaştığını anlatıyor.

2) KİTABIN ÖZETİ:

İzmir’in işgalinde Yunanlıların, kocasını ve oğlunu öldürmeleri üzerine önce İstanbul’a gelen ve sahip olduğu Türklük şuuru ve mücadele azmiyle İstanbullu gençlerin bilinçlenmesini sağlayan Ayşe’nin uyandırdığı heyecana kapılan subaylar Anadolu’ya geçerler. Çeteler düşmanla savaşmaktadır. Bu savaşta Ayşe hasta bakıcı Peyami ise çeviricidir.

Ayşe kendisini seven ve evlenme teklif eden İhsan’a cevabını ancak İzmir alındıktan sonra vereceğini söyler. Peyami ise sevgisini Ayşe’ye açıklayamamaktadır. Cephede İhsan şehit düşer, Ayşe de ileri hatlar giderek orada can verir. Peyami ise kafasına aldığı kurşunla hastahanede ölür.

Peyami’nin ölümünden sonra doktorlar Peyami’nin notlarını araştırarak Ayşe adında birisinin kolorduda görev yapmadığını ve İhsan isminde birinin de alay komutanı olmadığını fark etmişlerdir.

3) KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Peyami: İzmir’in işgali sırasında cephede çevirici olarak görev yapar. dışişleri memurudur. Ayşe’yi çok sever. Aynı zamanda çok duygusal bir kişiliğe sahiptir.

Ayşe: Savaş zamanında cephede hasta bakıcılık yapar. İzmir’in işgalinde milli mücadele ruhu içinde halkı bilinçlendirmeye çalışır. Çok hırslı, çekici ve hoş bir bayandır.

İhsan: Bir subaydır. Sakarya savaşında şehit düşmüştür. Ayşe’yi çok sever ve onunla evlenmek ister.

4) KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:

Kitap dil bakımından yalındır. Yabancı kelimelere fazla yer verilmemiştir, akıcı bir dille yazılmıştır. Bu romanda hem tarih hem de aşk konuları ustalıkla ele alınmıştır. Esrarengizliklerle dolu her an diğer sayfasında ne olacakmış düşüncesiyle okunacak bir kitap. Sonunda da yine okuyucuya yorum imkanı bırakarak bu özelliğini göstermiştir.

5) KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ:

Meşrutiyet ve cumhuriyet devirlerinin tanınmış edebiyatçılarındandır. Kitap okumaya küçük yaşta başlayan Halide Edip Adıvar ilk önce Tanin gazetesinde yazmaya başlamış ve daha sonraları bir çok gazetede roman, makale, sohbet ve hikaye türlerinde eserler vermiştir. İlk romanlarında ferdi aşk temasını işlemiş, daha sonra belgeseldi ve sosyal romanlara önem vermiştir.

Başlıca romanları: Sinekli Bakkal, Vurun Kahpeye, Kalp Ağrısı, Handan ve Ateşten Gömlektir.

Başlıca hikayeleri: Dağa Çıkan Kurt, İzmir’den Bursa’ya, Harap Mabetler.

Hatıra, tiyatro, çeviri ve fikir eserleri de vardır.

Ateşden Gömlek (Kitap Özetleri)


http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/
1) KİTABIN KONUSU:

Ateşten Gömlek İzmir’in işgali üzerine şehri kurtarmaya amaçlayan milli mücadele hareketlerinin hedeflerine nasıl ulaştığını anlatıyor.

2) KİTABIN ÖZETİ:

İzmir’in işgalinde Yunanlıların, kocasını ve oğlunu öldürmeleri üzerine önce İstanbul’a gelen ve sahip olduğu Türklük şuuru ve mücadele azmiyle İstanbullu gençlerin bilinçlenmesini sağlayan Ayşe’nin uyandırdığı heyecana kapılan subaylar Anadolu’ya geçerler. Çeteler düşmanla savaşmaktadır. Bu savaşta Ayşe hasta bakıcı Peyami ise çeviricidir.

Ayşe kendisini seven ve evlenme teklif eden İhsan’a cevabını ancak İzmir alındıktan sonra vereceğini söyler. Peyami ise sevgisini Ayşe’ye açıklayamamaktadır. Cephede İhsan şehit düşer, Ayşe de ileri hatlar giderek orada can verir. Peyami ise kafasına aldığı kurşunla hastahanede ölür.

Peyami’nin ölümünden sonra doktorlar Peyami’nin notlarını araştırarak Ayşe adında birisinin kolorduda görev yapmadığını ve İhsan isminde birinin de alay komutanı olmadığını fark etmişlerdir.

3) KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ:

Peyami: İzmir’in işgali sırasında cephede çevirici olarak görev yapar. dışişleri memurudur. Ayşe’yi çok sever. Aynı zamanda çok duygusal bir kişiliğe sahiptir.

Ayşe: Savaş zamanında cephede hasta bakıcılık yapar. İzmir’in işgalinde milli mücadele ruhu içinde halkı bilinçlendirmeye çalışır. Çok hırslı, çekici ve hoş bir bayandır.

İhsan: Bir subaydır. Sakarya savaşında şehit düşmüştür. Ayşe’yi çok sever ve onunla evlenmek ister.

4) KİTAP HAKKINDA ŞAHSİ GÖRÜŞLER:

Kitap dil bakımından yalındır. Yabancı kelimelere fazla yer verilmemiştir, akıcı bir dille yazılmıştır. Bu romanda hem tarih hem de aşk konuları ustalıkla ele alınmıştır. Esrarengizliklerle dolu her an diğer sayfasında ne olacakmış düşüncesiyle okunacak bir kitap. Sonunda da yine okuyucuya yorum imkanı bırakarak bu özelliğini göstermiştir.

5) KİTABIN YAZARI HAKKINDA BİLGİ:

Meşrutiyet ve cumhuriyet devirlerinin tanınmış edebiyatçılarındandır. Kitap okumaya küçük yaşta başlayan Halide Edip Adıvar ilk önce Tanin gazetesinde yazmaya başlamış ve daha sonraları bir çok gazetede roman, makale, sohbet ve hikaye türlerinde eserler vermiştir. İlk romanlarında ferdi aşk temasını işlemiş, daha sonra belgeseldi ve sosyal romanlara önem vermiştir.

Başlıca romanları: Sinekli Bakkal, Vurun Kahpeye, Kalp Ağrısı, Handan ve Ateşten Gömlektir.

Başlıca hikayeleri: Dağa Çıkan Kurt, İzmir’den Bursa’ya, Harap Mabetler.

Hatıra, tiyatro, çeviri ve fikir eserleri de vardır.

21 Ocak 2011 Cuma

9.Hariciye Koğuşu - Peyami Safa (Kitap Özetleri)


İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527








Kitap adı: Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Yazar: Peyami Safa

Kitap Özeti
Yazar, Uzun Yillardan Berİ BacaĞindan Bİr Sorun YaŞamaktadir. Bu Problem, Yazarin Doktorlarin Dedİklerİnİ Uygulamamasindan Dolayi GÜn GeÇtİkÇe Kendİnİ Hİssettİrmeye BaŞlamiŞtir. Fakat Yazar, Bu Olaylari Annesİne Aktarmamamak İÇİn ÇeŞİtlİ Bahaneler Üretİr Ve Annesİnİ Üzmek İstemez. Yazarin Akrabalarindan Olan Bİr PaŞa Vardir. Bazi Zamanlar PaŞaya Gİderken Romanlar Alir Ve Bu Romanlari Gece Yatarken PaŞaya Okur. Bu Olay PaŞanin Çok HoŞuna Gİtmektedİr. Yazar PaŞanin Evİne Gİder. Orada Bİr KaÇ GÜn Kalirken PaŞanin Kizi NÜzhet İle Aralarinda Sicak Bİr İlİŞkİ BaŞlar. Fakat Bu İlİŞkİ BÜyÜdÜkÇe, Yazarin İÇİnde NÜzhet Sevgİsİ FazlalaŞtikÇa NÜzhet İle Daha Fazla Beraber Olmaya ÇaliŞir. Fakat Yazarin KarŞisinda Bİr Engel Vardir Kİ Oda PaŞanin Karisinin NÜzhetİ Bİr Doktorla Evlendİrmek İstemesİdİr.

Bİr GÜn Yazar PaŞanin Evİndeyken O GÜnÜn AkŞam YemeĞİne Doktorun Da GeleceĞİnİ ÖĞrenİr. Doktorun Adi Ragiptir. Doktor GeldİĞİnde Hemen Yemek Yenmeye BaŞlanir. PaŞa İle Doktor Arasinda GÜzel Bİr Sohbet BaŞlar. Fakat Bu Yazari Pek İlgİlendİrmez ÇÜnkÜ Onun İÇİn Önemlİ Olan NÜzhetİn Yemekte VerdİĞİ Tepkİdİr. Yemek Esnasinda PaŞa, Doktorla KonuŞtuklari Konu Hakkinda Yazara Bİr Soru Sorar Ve Onun Da GÖrÜŞlerİnİ Almak İster. Konuyu Tam Olarak Bİlmeyen Yazar Konu Hakkinda Pek De İlgİlİ Olmayan SÖzler SÖyler. Bu SÖzler PaŞanin HoŞuna Gİtmez Ve Aralarinda Bİr TartiŞma BaŞlar. PaŞa Çok Sİnİrlenİr. Ertesİ GÜn PaŞa Yazari Odasina ÇaĞirir. O Sirada PaŞanin Nİye Yazari Odasina ÇaĞirdiĞini ÖĞrenmek İÇİn De PaŞanin Karisi, PaŞanin Odasinda Oyalanir. Yazar İÇerİ Gİrer Ve PaŞa Hemen Ona Bİr Soru YÖneltİr Ve Doktor Ragip Beyİn Kizi NÜzhete Uygun Olup OlmadiĞini Sorar. Yazar Da Bu Konu Hakkinda KuŞkusuz Hayir Cevabini Verİr Ve PaŞa Da Onu Destekler Bİr BİÇİmde GÜler. O Sirada Odada Oyalanan PaŞanin Karisi Hemen Araya Gİrer Ve Bu DÜŞÜnceye KarŞi OlduĞunu Savunur. Daha Sonra Yazar Evden Ayrilmaya Karar Verİr Fakat Tam PaŞanin Evİnden AyrilacaĞi Sirada Annesİ Gelİr Ve Bİr KaÇ GÜn Daha PaŞanin Evİnde Kalmak Zorunda Kalir.

Eve DÖndÜklerİnde Yazar Uyurken, Ansizin BacaĞinda Şİddetlİ Bİr AĞri Hİsseder Ve Annesİne Bunu Haber Verİr. Annesİ De Yazari Sabah Hemen Bİr Doktora GÖtÜrÜr. Doktor Yazarin BacaĞini İnceledİkten Sonra Elİnİ Yikamaya Gİder Ve Daha Sonra Tekrar Yazarin Yanina Gelİr Ve YÜzÜnÜ BruŞturarak KÖtÜ Haberİ Verİr. Yazar Doktorlarin SÖylemİŞ OlduĞu Uygulamalardan HİÇbİrİnİ YapmamiŞ, Baston KullanmamiŞve AyaĞina Çok YÜklenmİŞtİr, Bu YÜzden De AyaĞi Kesİlme Noktasina Kadar GelmİŞtİr. Yazar, Annesİ Ve ArkadaŞlari Bu Duruma Çok ÜzÜlÜrler. Daha Sonra Yazar Ve Annesİ Şanslarini BaŞka Bİr Doktorda Denerler Ve Doktordan İyİ Haberİ Alirlar Ve AyaĞinin Kesİlme Durumunun Ortadan KalkabİleceĞİnİ ÖĞrenİrler. Fakat Bunun Sadece Dokuzuncu Harİcİye KoĞuŞunda Yapilacak Kontrollerden Sonra MÜmkÜn OlacaĞini ÖĞrenİrler. Yazar Bu KoĞuŞta Kalmaya Razi Olur.

Yazar, Bu KoĞuŞta KaldiĞi SÜrede Kendİnİ Yalniz HİssetmİŞ, GeleceĞİ Ve NÜzhetİ DÜŞÜnmÜŞtÜr. Yazar, KaldiĞi SÜre İÇersİnde Bİr Çok Pansumana Tabİ TutulmuŞ Ve Sonunda Fİnal KontrolÜ GelmİŞtİr. Yazar Amelİyat Olur Ve Amelİyattan Sonra AyaĞinin Kesİlmesİne Gerek OlmadiĞini SÖyler. Bu Olaya Yazar Ve Annesİ Çok Sevİnİrler Ve Yazar Hasahaneden Taburcu Olur...

Romanın Kahramanlari
Yazar: İÇİne Kapanik, Yillardir AyaĞindan Sorun YaŞayan, Doktorlar Ve Hastahanelerden BikmiŞ, İyİ Kalplİ Bİrİsİdİr.
Yazarın Annesİ: OĞlunun SaĞliĞi İÇİn Elİnden Gelenİ Yapan Bİrİdİr.
Paşa: İyİ Kalplİ, Kizini Doktor Ragip Beye Vermek İstemeyen, Yazari En İyİ Dostlarindan Bİrİsİ Olarak GÖren Bİrİsİdİr.
Yazarın Karısı: Kizinin Doktor Ragip Beyle Evlenmesİnİ İsteyen, Yazari Bİr Mİkrop Olarak GÖren Bİrİsİdİr.
Doktor Ragıp Bey: NÜzhetle Evlenecek Olan KİŞİdİr. ÖĞrenİm GÖrmÜŞ, MesleĞİnde BaŞarili Bİrİsİdİr.
Nüzhet: Daha Çok Yazarla Bİrlİkte Olmak İsteyen, Doktor Ragip Beyİ Sevmeyen Bİrİsİdİr...


Yazar: Peyamİ Safa Hakkında
Roman Yazari Ve Gazetecİdİr. Psİkolojİk Romanlariyla TaninmiŞtir. Yazilarinda DÖnemİn Sİyasal Etkİlerİnden EtkİlenmİŞtİr. CİngÖz Recaİ Adli Yazi Dİzİsİyle İlgİ ToplamiŞtir. Psİkolojİ, Sosyolojİ, Edebİyat Ve Felsefe Alanlarinda Yazilar YazmiŞtir. Temel Konu Olarak İnsanlarin DÜŞmÜŞ OlduĞu KÖtÜ Durumlardan Ders Çikarmayi AmaÇlamiŞtir...

Yazarın diğer Eserleri: MahŞer, SÖzde Kizlar, Canan, Bİr AkŞamdi

9.Hariciye Koğuşu - Peyami Safa (Kitap Özetleri)

http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/
Kitap adı: Dokuzuncu Hariciye Koğuşu
Yazar: Peyami Safa

Kitap Özeti
Yazar, Uzun Yillardan Berİ BacaĞindan Bİr Sorun YaŞamaktadir. Bu Problem, Yazarin Doktorlarin Dedİklerİnİ Uygulamamasindan Dolayi GÜn GeÇtİkÇe Kendİnİ Hİssettİrmeye BaŞlamiŞtir. Fakat Yazar, Bu Olaylari Annesİne Aktarmamamak İÇİn ÇeŞİtlİ Bahaneler Üretİr Ve Annesİnİ Üzmek İstemez. Yazarin Akrabalarindan Olan Bİr PaŞa Vardir. Bazi Zamanlar PaŞaya Gİderken Romanlar Alir Ve Bu Romanlari Gece Yatarken PaŞaya Okur. Bu Olay PaŞanin Çok HoŞuna Gİtmektedİr. Yazar PaŞanin Evİne Gİder. Orada Bİr KaÇ GÜn Kalirken PaŞanin Kizi NÜzhet İle Aralarinda Sicak Bİr İlİŞkİ BaŞlar. Fakat Bu İlİŞkİ BÜyÜdÜkÇe, Yazarin İÇİnde NÜzhet Sevgİsİ FazlalaŞtikÇa NÜzhet İle Daha Fazla Beraber Olmaya ÇaliŞir. Fakat Yazarin KarŞisinda Bİr Engel Vardir Kİ Oda PaŞanin Karisinin NÜzhetİ Bİr Doktorla Evlendİrmek İstemesİdİr.

Bİr GÜn Yazar PaŞanin Evİndeyken O GÜnÜn AkŞam YemeĞİne Doktorun Da GeleceĞİnİ ÖĞrenİr. Doktorun Adi Ragiptir. Doktor GeldİĞİnde Hemen Yemek Yenmeye BaŞlanir. PaŞa İle Doktor Arasinda GÜzel Bİr Sohbet BaŞlar. Fakat Bu Yazari Pek İlgİlendİrmez ÇÜnkÜ Onun İÇİn Önemlİ Olan NÜzhetİn Yemekte VerdİĞİ Tepkİdİr. Yemek Esnasinda PaŞa, Doktorla KonuŞtuklari Konu Hakkinda Yazara Bİr Soru Sorar Ve Onun Da GÖrÜŞlerİnİ Almak İster. Konuyu Tam Olarak Bİlmeyen Yazar Konu Hakkinda Pek De İlgİlİ Olmayan SÖzler SÖyler. Bu SÖzler PaŞanin HoŞuna Gİtmez Ve Aralarinda Bİr TartiŞma BaŞlar. PaŞa Çok Sİnİrlenİr. Ertesİ GÜn PaŞa Yazari Odasina ÇaĞirir. O Sirada PaŞanin Nİye Yazari Odasina ÇaĞirdiĞini ÖĞrenmek İÇİn De PaŞanin Karisi, PaŞanin Odasinda Oyalanir. Yazar İÇerİ Gİrer Ve PaŞa Hemen Ona Bİr Soru YÖneltİr Ve Doktor Ragip Beyİn Kizi NÜzhete Uygun Olup OlmadiĞini Sorar. Yazar Da Bu Konu Hakkinda KuŞkusuz Hayir Cevabini Verİr Ve PaŞa Da Onu Destekler Bİr BİÇİmde GÜler. O Sirada Odada Oyalanan PaŞanin Karisi Hemen Araya Gİrer Ve Bu DÜŞÜnceye KarŞi OlduĞunu Savunur. Daha Sonra Yazar Evden Ayrilmaya Karar Verİr Fakat Tam PaŞanin Evİnden AyrilacaĞi Sirada Annesİ Gelİr Ve Bİr KaÇ GÜn Daha PaŞanin Evİnde Kalmak Zorunda Kalir.

Eve DÖndÜklerİnde Yazar Uyurken, Ansizin BacaĞinda Şİddetlİ Bİr AĞri Hİsseder Ve Annesİne Bunu Haber Verİr. Annesİ De Yazari Sabah Hemen Bİr Doktora GÖtÜrÜr. Doktor Yazarin BacaĞini İnceledİkten Sonra Elİnİ Yikamaya Gİder Ve Daha Sonra Tekrar Yazarin Yanina Gelİr Ve YÜzÜnÜ BruŞturarak KÖtÜ Haberİ Verİr. Yazar Doktorlarin SÖylemİŞ OlduĞu Uygulamalardan HİÇbİrİnİ YapmamiŞ, Baston KullanmamiŞve AyaĞina Çok YÜklenmİŞtİr, Bu YÜzden De AyaĞi Kesİlme Noktasina Kadar GelmİŞtİr. Yazar, Annesİ Ve ArkadaŞlari Bu Duruma Çok ÜzÜlÜrler. Daha Sonra Yazar Ve Annesİ Şanslarini BaŞka Bİr Doktorda Denerler Ve Doktordan İyİ Haberİ Alirlar Ve AyaĞinin Kesİlme Durumunun Ortadan KalkabİleceĞİnİ ÖĞrenİrler. Fakat Bunun Sadece Dokuzuncu Harİcİye KoĞuŞunda Yapilacak Kontrollerden Sonra MÜmkÜn OlacaĞini ÖĞrenİrler. Yazar Bu KoĞuŞta Kalmaya Razi Olur.

Yazar, Bu KoĞuŞta KaldiĞi SÜrede Kendİnİ Yalniz HİssetmİŞ, GeleceĞİ Ve NÜzhetİ DÜŞÜnmÜŞtÜr. Yazar, KaldiĞi SÜre İÇersİnde Bİr Çok Pansumana Tabİ TutulmuŞ Ve Sonunda Fİnal KontrolÜ GelmİŞtİr. Yazar Amelİyat Olur Ve Amelİyattan Sonra AyaĞinin Kesİlmesİne Gerek OlmadiĞini SÖyler. Bu Olaya Yazar Ve Annesİ Çok Sevİnİrler Ve Yazar Hasahaneden Taburcu Olur...

Romanın Kahramanlari
Yazar: İÇİne Kapanik, Yillardir AyaĞindan Sorun YaŞayan, Doktorlar Ve Hastahanelerden BikmiŞ, İyİ Kalplİ Bİrİsİdİr.
Yazarın Annesİ: OĞlunun SaĞliĞi İÇİn Elİnden Gelenİ Yapan Bİrİdİr.
Paşa: İyİ Kalplİ, Kizini Doktor Ragip Beye Vermek İstemeyen, Yazari En İyİ Dostlarindan Bİrİsİ Olarak GÖren Bİrİsİdİr.
Yazarın Karısı: Kizinin Doktor Ragip Beyle Evlenmesİnİ İsteyen, Yazari Bİr Mİkrop Olarak GÖren Bİrİsİdİr.
Doktor Ragıp Bey: NÜzhetle Evlenecek Olan KİŞİdİr. ÖĞrenİm GÖrmÜŞ, MesleĞİnde BaŞarili Bİrİsİdİr.
Nüzhet: Daha Çok Yazarla Bİrlİkte Olmak İsteyen, Doktor Ragip Beyİ Sevmeyen Bİrİsİdİr...


Yazar: Peyamİ Safa Hakkında
Roman Yazari Ve Gazetecİdİr. Psİkolojİk Romanlariyla TaninmiŞtir. Yazilarinda DÖnemİn Sİyasal Etkİlerİnden EtkİlenmİŞtİr. CİngÖz Recaİ Adli Yazi Dİzİsİyle İlgİ ToplamiŞtir. Psİkolojİ, Sosyolojİ, Edebİyat Ve Felsefe Alanlarinda Yazilar YazmiŞtir. Temel Konu Olarak İnsanlarin DÜŞmÜŞ OlduĞu KÖtÜ Durumlardan Ders Çikarmayi AmaÇlamiŞtir...

Yazarın diğer Eserleri: MahŞer, SÖzde Kizlar, Canan, Bİr AkŞamdi

20 Ocak 2011 Perşembe

Sarı Zeybek Atatürk'ün Son 300 Günü (Kitap Özetleri)

İndir:

İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


 


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527









Kitabın Adı: Sarı Zeybek Atatürk'ün Son 300 Günü
Kitabın Yazarı: Can DÜNDAR
Yayınevi ve Adresi: Milliyet Yayın A.Ş. Doğan Maedya Center 34554 Bağcılar İSTANBUL
Basım Yılı: 1994

KİTABIN ÖZETİ
Bu kitapta Atatürk'ün fazla bilinmeyen yönlerine ışık tutmak amacıyla, onun son 300 gününe tanıklık etmiş kişilerin yazdıkları ya da anlattıklarından faydalanılmıştır. Atatürk'ün hayatından alınan bu küçük kesitler birleştirildiğinde, büyük bir devlet adamlığının ve insanlık erdemlerinin pek çok unsurunu üzerinde taşıyan, oldukça ilginç ve sevimli bir portre ortaya çıkmaktadır.

Atatürk'ün kabına sığmayan mizacı, hastalığında kendisine getirilen müeyyidelerde belirginleşmektedir. Doktorlar sigarayı günde 10 adet ile sınırlamaktadır. Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'ın anlattığına göre, Atatürk bir yolunu bulup istediği kadar sigara ve kahve içmeye devam etmiştir (Sayfa: 15-16).

Falih Rıfkı Atay, Cumhuriyet'in 10ncu yılını kutlamaya hazırlandıkları günlerde, onca iş ve yoğunlukta bile sıkılan ve yalnızlık duyan Atatürk için şu sözleri sarf eder: "Çankaya Köşk'ünde yapacak bir iş bulamadığı için iç sıkıntısına tutulduğu vakit, kendisini cangıldan alınarak kafese konmuş bir aslana benzetirdim" (Sayfa: 20). Atatürk'ün yalnızlıktan kurtuluş yöntemi de oldukça ilginçtir. Saraydan gizlice kaçarak, Boğazda bir Rum meyhanesinde balıkçılarla kol kola horon tepmektedir. Korumalar geldiğinde ise "yakalandık" diye söylenmesi onun hoş çocuksu duygularını açığa çıkarmaktadır (Sayfa:22).

Dündar'ın verdiği örneklere göre Atatürk için sofra, "Bilgeler Meclisi" ya da "Danışma Kuruluydu." Masanın yanında her zaman yazı tahtası bulundurmakta, daima yüksek şahsiyetlere danışma ve bilgilenme amaçlı yemek vermektedir. Ayrıca, F. Rıfkı Atay'ın anlattığına göre bir vazifede kullanacağı adamları hiç söylemeksizin, hissettirmeksizin, sofrada uygun anlarda türlü yönlerden yoklamaktadır (Sayfa:24). Ayrıca içki aldıktan sonra hafızasının zayıfladığına pek rastlanılmadığı da anlatılmaktadır.

Atatürk'ün vücutça ve kafaca güçlülüğü, 10 ncu yıl nutkunu yazdırırken kaç gece sabahladığı ve o dimdik ayaktayken, metni dikte ettirdiği gençlerin nasıl uyku için nöbet değiştirdikleri, örnek verilerek vurgulanmıştır (Sayfa:24). Ayrıca, oldukça hasta olmasına rağmen yatağında Güneş Dil Teorisi üzerinde çalıştığı da anlatılmıştır (Sayfa: 37).

Atatürk'ün Cumhurbaşkanı olmasından sonra sorumlu devlet adamı olarak hükümete ince bir strateji ile yol göstermesi de oldukça ilginçtir. Asım Us takma adını kullanarak hükümeti eleştiren yazar, gerçekte, Mustafa Kemal Atatürk'tür (Sayfa:27).
Atatürk'ün insani yönüne ve engin hayat felsefesine güzel bir örnek de İsmet İnönü ile aralarının açılması ve İnönü'nün Başvekillikten ayrılmasından sonra Genel Sekreterine verdiği şu öğütlerde bulunabilir: " Biliyorsun, bizde, bilhassa politikacılar arasında kökleşmiş, çok kötü bir itiyad mevcuttur. Bir adam makamdan çekildi mi derhal etrafı boşalır, en yakını gibi görünen kimseler tarafından dahi terk edilir. Bu sefer arkadaşlar bunun tersini yapmalı. Bu sakim itiyadı, medeni insanlara yakışan hareketleriyle fiilen ortadan kaldırmak yoluna gitmelidirler ... İşte bunu sağlamaya çalışmalıyız" (Sayfa:34).

Atatürk'ün Türk müziği hakkında söyledikleri bütün Türk halkının duygularına tercüman olmaktadır: "Biz bir Türk bestesini dinlediğimiz zaman, ondan, geçmişin uyanma bırakması lazım gelen hikayesini, kalbimize giren oklar gibi duymak isteriz. Acı olsun, tatlı olsun biz bir beste dinlerken farkında olmaksızın hislerimizin inceldiğini duymak isteriz" (Sayfa:41).

Atatürk'ün şövalye ruhu Tanburi Selahattin'in verdiği tanburu çalarken tellerden birinin kopması üzerine "İnsan bilmediği işe burnunu sokmamalı" davranışında da kendini göstermektedir. Aynı gün şık elbiseleri ile bir baloya katılmış ve kendisine takdim edilen bayanları nazikçe selamlamıştır . Akabinde bir vals başlayınca 18 yaşında bir genç çevikliği ile piste çıktığı görülmüştür (Sayfa:55 ). Daha sonra, orkestraya "Sarı Zeybek" çalmalarını söyleyerek, dizlerini yere vura vura, Aydın efelerine taş çıkartırcasına oynaması, izleyicileri büyülemiştir (Sayfa:57). Üstelik, O bunları yaparak etrafa neşe saçarken, oldukça hasta ve acılar içindedir. Atatürk'e karaciğerinin hasta olduğu teşhisi konduğu gece Melek Tokgöz'ün konserine gitmiştir (Sayfa: 67).

Hastalığının tedavisi için yabancı doktorların davetini" Ortada Hatay meselesi var. Hastalığım duyulursa fena olur" diyerek, memleket meselelerini şahsi menfaatlerden de öte, canından üstün tuttuğunu göstermiştir (Sayfa: 63). Durum daha da ciddileşip hastalığı saklanamaz hale geldiğinde ve dedikoduların arttığı bir dönemde, dimdik ayakta olduğu mesajını vermek için Mersin'de 19 Mayıs kutlamalarına katılmaya karar vererek, Fransız sefirine şöyle kükremiştir: "Milletime söz verdim; Hatay'ı alacağım. Namusum üzerine söylüyorum ki, o Türk toprağını Fransızlara bırakmayacağım. Sözümü yerine getirmezsem milletimin huzuruna çıkamam, yerimde kalamam. Ben şimdiye kadar yenilmedim yenilmem; yenilirsem bir dakika yaşayamam" (Sayfa:72). Atatürk, Hatay için canını ortaya koymuştur ve şimdi canı tehlikededir. Hatay O'nun davasıdır ve sonunda davayı da kazanmıştır, ama, kendisini bu yola feda etmiştir (Sayfa:88).

Atatürk'ün insancıl yönü hasta yatağında yatarken yakın dostlarının rahatsızlanmasından duyduğu üzüntüde bir kez daha ortaya çıkmaktadır: "Celal Bey de hasta yatıyor. Fevzi Paşa'nın da şekeri var, O da hasta. Ne olacak bilmem?" (98). Onun hasta yatağında gördüğü kâbuslarını arkadaşlarına anlatması ıstırabının boyutlarının çok yüksek olduğunu göstermektedir (s.116).

Atatürk'ün metâneti ve gerçekler karşısındaki soğukkanlılığı genel sekreterine ölmeden önce bilinçli ve son derece dikkatli yazdırdığı vasiyetnamesinde de kendini göstermektedir. Vasiyetinin ilgi çekici yönlerinden birisi banka gelirlerinin bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarına bırakmasıdır. Ayrıca, vasiyete göre İsmet İnönü'nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç oldukları yardım yapılacaktır. Böylece son görevini de yapmıştır (Sayfa: 109).

Ölüm döşeğinde yatarken Celal Bayar hükümetin projelerini arz etmektedir. A. İnan odaya girerek Atatürk'ün yorulduğunu söyler. Ancak, Atatürk, "Gel sen de dinle. Çok mühim ve güzel şeyler anlatılıyor. Bunlar insanı yormaz, insana can verir... Rica ederim, devam.. " demiştir. Kendisini son nefesine kadar ulusuna adayan Atatürk'ün teşhisleri de son derece önemli ve tutarlıdır:" Bizim bu işleri başarmamız için önümüzde en çok üç yıl mühletimiz vardır. Demem ki ondan evvel fırtına kopmaz" (Sayfa:120). Henüz hükümette böyle bir görüş olmadığı belirtilmiştir. Harp tam da onun öngördüğü gibi bir yıl sonra patlamış, ama, artık o hayatta değildir.

Yatağının baş ucunda bir tablo asılıdır. Tabloda kır çiçekleri ile bezeli yemyeşil bir yamaç alabildiğine uzanmaktadır; bu yamacı çiçek açmış meyve ağaçları süslüyor, arka alanda ise nefis bir göl ve heybetli, karlı dağlar manzarayı tamamlamaktadır. Tablonun adı "4 mevsim" dir. Atatürk bu tabloya baktığında memleketin dört köşesini gördüğünü belirtmiştir (Sayfa:127).

29 Ekim kutlamaları oldukça dramatik ve etkileyici olaylara sahne olmuştur: "29 Ekim törenlerinden dönen Kuleli Askeri Lisesi öğrencilerini taşıyan vapur Dolmabahçe önünden geçiyordu. Öğrenciler vapurdan "Atamızı görmek istiyoruz" diye bağırdılar. Ardından da İstiklal Marşı'nı ve 10. Yıl Marşını söylemeye başladılar. "Çıktık açık alınla/ 10 yılda her savaştan" dizeleri Dolmabahçe'nin hüzünlü duvarlarında çınladı." Can Dündar son sahneyi şu yorumla aktarıyor: "Yanındakiler, son düşmanı olan ölümle savaşan bu kudretli adamın ilk kez o gün ağladığını gördüler" (Sayfa:141).

Kitabın son paragrafı da Atatürk'ün ölümünün ardından ona olan sevginin derecesini ifade etmek açısından önemlidir: Atatürk'ün yaveri bu acıya katlanamamış ve tabancasından kalbine sıktığı bir kurşunla hayatına son vermiştir (Sayfa:155).

Sarı Zeybek Atatürk'ün Son 300 Günü (Kitap Özetleri)

İndir:
http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/

Kitabın Adı: Sarı Zeybek Atatürk'ün Son 300 Günü
Kitabın Yazarı: Can DÜNDAR
Yayınevi ve Adresi: Milliyet Yayın A.Ş. Doğan Maedya Center 34554 Bağcılar İSTANBUL
Basım Yılı: 1994

KİTABIN ÖZETİ
Bu kitapta Atatürk'ün fazla bilinmeyen yönlerine ışık tutmak amacıyla, onun son 300 gününe tanıklık etmiş kişilerin yazdıkları ya da anlattıklarından faydalanılmıştır. Atatürk'ün hayatından alınan bu küçük kesitler birleştirildiğinde, büyük bir devlet adamlığının ve insanlık erdemlerinin pek çok unsurunu üzerinde taşıyan, oldukça ilginç ve sevimli bir portre ortaya çıkmaktadır.

Atatürk'ün kabına sığmayan mizacı, hastalığında kendisine getirilen müeyyidelerde belirginleşmektedir. Doktorlar sigarayı günde 10 adet ile sınırlamaktadır. Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'ın anlattığına göre, Atatürk bir yolunu bulup istediği kadar sigara ve kahve içmeye devam etmiştir (Sayfa: 15-16).

Falih Rıfkı Atay, Cumhuriyet'in 10ncu yılını kutlamaya hazırlandıkları günlerde, onca iş ve yoğunlukta bile sıkılan ve yalnızlık duyan Atatürk için şu sözleri sarf eder: "Çankaya Köşk'ünde yapacak bir iş bulamadığı için iç sıkıntısına tutulduğu vakit, kendisini cangıldan alınarak kafese konmuş bir aslana benzetirdim" (Sayfa: 20). Atatürk'ün yalnızlıktan kurtuluş yöntemi de oldukça ilginçtir. Saraydan gizlice kaçarak, Boğazda bir Rum meyhanesinde balıkçılarla kol kola horon tepmektedir. Korumalar geldiğinde ise "yakalandık" diye söylenmesi onun hoş çocuksu duygularını açığa çıkarmaktadır (Sayfa:22).

Dündar'ın verdiği örneklere göre Atatürk için sofra, "Bilgeler Meclisi" ya da "Danışma Kuruluydu." Masanın yanında her zaman yazı tahtası bulundurmakta, daima yüksek şahsiyetlere danışma ve bilgilenme amaçlı yemek vermektedir. Ayrıca, F. Rıfkı Atay'ın anlattığına göre bir vazifede kullanacağı adamları hiç söylemeksizin, hissettirmeksizin, sofrada uygun anlarda türlü yönlerden yoklamaktadır (Sayfa:24). Ayrıca içki aldıktan sonra hafızasının zayıfladığına pek rastlanılmadığı da anlatılmaktadır.

Atatürk'ün vücutça ve kafaca güçlülüğü, 10 ncu yıl nutkunu yazdırırken kaç gece sabahladığı ve o dimdik ayaktayken, metni dikte ettirdiği gençlerin nasıl uyku için nöbet değiştirdikleri, örnek verilerek vurgulanmıştır (Sayfa:24). Ayrıca, oldukça hasta olmasına rağmen yatağında Güneş Dil Teorisi üzerinde çalıştığı da anlatılmıştır (Sayfa: 37).

Atatürk'ün Cumhurbaşkanı olmasından sonra sorumlu devlet adamı olarak hükümete ince bir strateji ile yol göstermesi de oldukça ilginçtir. Asım Us takma adını kullanarak hükümeti eleştiren yazar, gerçekte, Mustafa Kemal Atatürk'tür (Sayfa:27).
Atatürk'ün insani yönüne ve engin hayat felsefesine güzel bir örnek de İsmet İnönü ile aralarının açılması ve İnönü'nün Başvekillikten ayrılmasından sonra Genel Sekreterine verdiği şu öğütlerde bulunabilir: " Biliyorsun, bizde, bilhassa politikacılar arasında kökleşmiş, çok kötü bir itiyad mevcuttur. Bir adam makamdan çekildi mi derhal etrafı boşalır, en yakını gibi görünen kimseler tarafından dahi terk edilir. Bu sefer arkadaşlar bunun tersini yapmalı. Bu sakim itiyadı, medeni insanlara yakışan hareketleriyle fiilen ortadan kaldırmak yoluna gitmelidirler ... İşte bunu sağlamaya çalışmalıyız" (Sayfa:34).

Atatürk'ün Türk müziği hakkında söyledikleri bütün Türk halkının duygularına tercüman olmaktadır: "Biz bir Türk bestesini dinlediğimiz zaman, ondan, geçmişin uyanma bırakması lazım gelen hikayesini, kalbimize giren oklar gibi duymak isteriz. Acı olsun, tatlı olsun biz bir beste dinlerken farkında olmaksızın hislerimizin inceldiğini duymak isteriz" (Sayfa:41).

Atatürk'ün şövalye ruhu Tanburi Selahattin'in verdiği tanburu çalarken tellerden birinin kopması üzerine "İnsan bilmediği işe burnunu sokmamalı" davranışında da kendini göstermektedir. Aynı gün şık elbiseleri ile bir baloya katılmış ve kendisine takdim edilen bayanları nazikçe selamlamıştır . Akabinde bir vals başlayınca 18 yaşında bir genç çevikliği ile piste çıktığı görülmüştür (Sayfa:55 ). Daha sonra, orkestraya "Sarı Zeybek" çalmalarını söyleyerek, dizlerini yere vura vura, Aydın efelerine taş çıkartırcasına oynaması, izleyicileri büyülemiştir (Sayfa:57). Üstelik, O bunları yaparak etrafa neşe saçarken, oldukça hasta ve acılar içindedir. Atatürk'e karaciğerinin hasta olduğu teşhisi konduğu gece Melek Tokgöz'ün konserine gitmiştir (Sayfa: 67).

Hastalığının tedavisi için yabancı doktorların davetini" Ortada Hatay meselesi var. Hastalığım duyulursa fena olur" diyerek, memleket meselelerini şahsi menfaatlerden de öte, canından üstün tuttuğunu göstermiştir (Sayfa: 63). Durum daha da ciddileşip hastalığı saklanamaz hale geldiğinde ve dedikoduların arttığı bir dönemde, dimdik ayakta olduğu mesajını vermek için Mersin'de 19 Mayıs kutlamalarına katılmaya karar vererek, Fransız sefirine şöyle kükremiştir: "Milletime söz verdim; Hatay'ı alacağım. Namusum üzerine söylüyorum ki, o Türk toprağını Fransızlara bırakmayacağım. Sözümü yerine getirmezsem milletimin huzuruna çıkamam, yerimde kalamam. Ben şimdiye kadar yenilmedim yenilmem; yenilirsem bir dakika yaşayamam" (Sayfa:72). Atatürk, Hatay için canını ortaya koymuştur ve şimdi canı tehlikededir. Hatay O'nun davasıdır ve sonunda davayı da kazanmıştır, ama, kendisini bu yola feda etmiştir (Sayfa:88).

Atatürk'ün insancıl yönü hasta yatağında yatarken yakın dostlarının rahatsızlanmasından duyduğu üzüntüde bir kez daha ortaya çıkmaktadır: "Celal Bey de hasta yatıyor. Fevzi Paşa'nın da şekeri var, O da hasta. Ne olacak bilmem?" (98). Onun hasta yatağında gördüğü kâbuslarını arkadaşlarına anlatması ıstırabının boyutlarının çok yüksek olduğunu göstermektedir (s.116).

Atatürk'ün metâneti ve gerçekler karşısındaki soğukkanlılığı genel sekreterine ölmeden önce bilinçli ve son derece dikkatli yazdırdığı vasiyetnamesinde de kendini göstermektedir. Vasiyetinin ilgi çekici yönlerinden birisi banka gelirlerinin bir kısmını Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarına bırakmasıdır. Ayrıca, vasiyete göre İsmet İnönü'nün çocuklarına yüksek tahsillerini ikmal için muhtaç oldukları yardım yapılacaktır. Böylece son görevini de yapmıştır (Sayfa: 109).

Ölüm döşeğinde yatarken Celal Bayar hükümetin projelerini arz etmektedir. A. İnan odaya girerek Atatürk'ün yorulduğunu söyler. Ancak, Atatürk, "Gel sen de dinle. Çok mühim ve güzel şeyler anlatılıyor. Bunlar insanı yormaz, insana can verir... Rica ederim, devam.. " demiştir. Kendisini son nefesine kadar ulusuna adayan Atatürk'ün teşhisleri de son derece önemli ve tutarlıdır:" Bizim bu işleri başarmamız için önümüzde en çok üç yıl mühletimiz vardır. Demem ki ondan evvel fırtına kopmaz" (Sayfa:120). Henüz hükümette böyle bir görüş olmadığı belirtilmiştir. Harp tam da onun öngördüğü gibi bir yıl sonra patlamış, ama, artık o hayatta değildir.

Yatağının baş ucunda bir tablo asılıdır. Tabloda kır çiçekleri ile bezeli yemyeşil bir yamaç alabildiğine uzanmaktadır; bu yamacı çiçek açmış meyve ağaçları süslüyor, arka alanda ise nefis bir göl ve heybetli, karlı dağlar manzarayı tamamlamaktadır. Tablonun adı "4 mevsim" dir. Atatürk bu tabloya baktığında memleketin dört köşesini gördüğünü belirtmiştir (Sayfa:127).

29 Ekim kutlamaları oldukça dramatik ve etkileyici olaylara sahne olmuştur: "29 Ekim törenlerinden dönen Kuleli Askeri Lisesi öğrencilerini taşıyan vapur Dolmabahçe önünden geçiyordu. Öğrenciler vapurdan "Atamızı görmek istiyoruz" diye bağırdılar. Ardından da İstiklal Marşı'nı ve 10. Yıl Marşını söylemeye başladılar. "Çıktık açık alınla/ 10 yılda her savaştan" dizeleri Dolmabahçe'nin hüzünlü duvarlarında çınladı." Can Dündar son sahneyi şu yorumla aktarıyor: "Yanındakiler, son düşmanı olan ölümle savaşan bu kudretli adamın ilk kez o gün ağladığını gördüler" (Sayfa:141).

Kitabın son paragrafı da Atatürk'ün ölümünün ardından ona olan sevginin derecesini ifade etmek açısından önemlidir: Atatürk'ün yaveri bu acıya katlanamamış ve tabancasından kalbine sıktığı bir kurşunla hayatına son vermiştir (Sayfa:155).

10 Ocak 2011 Pazartesi

Atatürk'ün Vatan ve Millet Sevgisi - Harun Yahya (PDF ebook)

Atatürkün vatan ve millet sevgisi hakkında yazılmış bu kitabı sizinle paylaşıyoruz. Harun Yahya'nın gözünden Atatürk'ü tanımak isteyenler için güzelm bir kitap olacağı kanaatindeyim..



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Atatürk'ün Vatan ve Millet Sevgisi - Harun Yahya (PDF ebook)

Atatürkün vatan ve millet sevgisi hakkında yazılmış bu kitabı sizinle paylaşıyoruz. Harun Yahya'nın gözünden Atatürk'ü tanımak isteyenler için güzelm bir kitap olacağı kanaatindeyim..


İndir:

http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/

9 Ocak 2011 Pazar

CHIP Joomla Wrodpress Websitesi Blog Hazırlama Kitabı (PDF ebook)

Web ile uğraşanlar veya merak duyan herkes için çok kaliteli bir şekilde açıklanmış bu kaynak birçok fayda getirecektir.

İÇİNDEKİLER:
  • İçerik yönetim sistemi (CMS) nedir?
  • Joomla tarihçesine kısa bir bakış
  • Joomla’nın özellikleri ve faydaları
  • 30 dakikada Joomla kurulumu
  • Joomla sitenize bir bakış
  • İçerik ekleme
  • Joomla yönetimi
  • Güvenliği sağlama
  • Joomla eklentileri
  • En faydalı Joomla eklentileri
  • Joomla’nıza forum (Kunena) ekleyin
  • Şablonlarla sitenizi özelleştirin
  • Bloglamaya giriş
  • Wordress’in ve bloglamanın tarihçesi
  • WordPress sizler için neler yapabilir?
  • WordPress.com’la blog’lamaya başlayın
  • Kendi Wordress’İnizi kurun
  • WordPress yönetim paneli
  • Blogunuzu yayına hazırlayın
  • WordPress’i geliştirin
  • İçerik yönetim sistemi olarak WordPress
  • Doğru hosting seçimi
  • Web sitenizi Google Analytics ile kontrol edin
  • Hitinizi artırın
  • Web sitenizden para kazanın

İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

CHIP Joomla Wrodpress Websitesi Blog Hazırlama Kitabı (PDF ebook)

Web ile uğraşanlar veya merak duyan herkes için çok kaliteli bir şekilde açıklanmış bu kaynak birçok fayda getirecektir.

İÇİNDEKİLER:
  • İçerik yönetim sistemi (CMS) nedir?

  • Joomla tarihçesine kısa bir bakış

  • Joomla’nın özellikleri ve faydaları

  • 30 dakikada Joomla kurulumu

  • Joomla sitenize bir bakış

  • İçerik ekleme

  • Joomla yönetimi

  • Güvenliği sağlama

  • Joomla eklentileri

  • En faydalı Joomla eklentileri

  • Joomla’nıza forum (Kunena) ekleyin

  • Şablonlarla sitenizi özelleştirin

  • Bloglamaya giriş

  • Wordress’in ve bloglamanın tarihçesi

  • WordPress sizler için neler yapabilir?

  • WordPress.com’la blog’lamaya başlayın

  • Kendi Wordress’İnizi kurun

  • WordPress yönetim paneli

  • Blogunuzu yayına hazırlayın

  • WordPress’i geliştirin

  • İçerik yönetim sistemi olarak WordPress

  • Doğru hosting seçimi

  • Web sitenizi Google Analytics ile kontrol edin

  • Hitinizi artırın

  • Web sitenizden para kazanın

İndir:

http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/

8 Ocak 2011 Cumartesi

Ahi Divan - Kültür Turizm Bakanlığı (Mustafa S. KAÇALİN)

ÂHÎ [1476 - 1517 ] Divan
Hazırlayan
Mustafa S. KAÇALİN

T. C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
KÜTÜPHANELER VE YAYIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KÜLTÜR ESERLERİ

Bu kültür eseri bir takipçimizin sizlere armağanıdır. Kendisine teşekkür ediyoruz. Kitap osmanlıca güzel bir kaynak. Akademik veya ilgisi olan herkese fayda sağlaması ümidiyle...


İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Ahi Divan - Kültür Turizm Bakanlığı (Mustafa S. KAÇALİN)

ÂHÎ [1476 - 1517 ] Divan
Hazırlayan
Mustafa S. KAÇALİN

T. C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI
KÜTÜPHANELER VE YAYIMLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

KÜLTÜR ESERLERİ

Bu kültür eseri bir takipçimizin sizlere armağanıdır. Kendisine teşekkür ediyoruz. Kitap osmanlıca güzel bir kaynak. Akademik veya ilgisi olan herkese fayda sağlaması ümidiyle...

İndir:

http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/


7 Ocak 2011 Cuma

Chip bilgisayar dergisi - Para Kazanma Kitabı (PDF ebook)

Chip Dergisi tarafından hazırlanmış "Herkes İnternetten Para Kazanabilir" adlı dergi ekinin e-book olarak hazırlanmış halini paylaşıyoruz. Özellikle internetten nasıl para kazanılabileceğine yönelik çeşitli yöntemleri uzman ve sağlıklı kişilerin dilinden anlatan bu kitap yeni başlayan ve de yeni yöntemler öğrenmek isteyen arkadaşlar için faydalı olacağına inanıyorum. Özellikle "Nasıl para kazanırım" sorusunun cevaplarını bulabileceğiniz bir e-kitap. Faydalı olması umuduyla...

Netten para kazanma rehberi



İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Chip bilgisayar dergisi - Para Kazanma Kitabı (PDF ebook)

Chip Dergisi tarafından hazırlanmış "Herkes İnternetten Para Kazanabilir" adlı dergi ekinin e-book olarak hazırlanmış halini paylaşıyoruz. Özellikle internetten nasıl para kazanılabileceğine yönelik çeşitli yöntemleri uzman ve sağlıklı kişilerin dilinden anlatan bu kitap yeni başlayan ve de yeni yöntemler öğrenmek isteyen arkadaşlar için faydalı olacağına inanıyorum. Özellikle "Nasıl para kazanırım" sorusunun cevaplarını bulabileceğiniz bir e-kitap. Faydalı olması umuduyla...

Netten para kazanma rehberi


İndir:

http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/



5 Ocak 2011 Çarşamba

Measurement and Evaluation Hakkında İngilizce Yüksek Lisans Tezi ODTU - PDF

Hayrettin Gümüşdağ hocamız Measurement and Evaluation Hakkındaki İngilizce Yüksek Lisans Tezinin bizimle paylaştı. İlgililere çok faydalı olacağı kanaatindeyim.

Hayrettin Gümüşdağ English A Mater's Thesis PDF
Measurement and Evaluation Of Physiological Components of Professional Soccer Players of MKE Ankaragücü, Petrolofisi and Şekerspor Soccer Teams


İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Measurement and Evaluation Hakkında İngilizce Yüksek Lisans Tezi ODTU - PDF

Hayrettin Gümüşdağ hocamız Measurement and Evaluation Hakkındaki İngilizce Yüksek Lisans Tezinin bizimle paylaştı. İlgililere çok faydalı olacağı kanaatindeyim.

Hayrettin Gümüşdağ English A Mater's Thesis PDF
Measurement and Evaluation Of Physiological Components of Professional Soccer Players of MKE Ankaragücü, Petrolofisi and Şekerspor Soccer Teams

İndir:

http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/



4 Ocak 2011 Salı

Profesyonel Futbolda Fauller ve Saldırganlık Teorileri Bakımından Değerlendirilmesi (PDF Tez - ebook)


Yrd.doç.Dr. Hayrettin Gümüşdağ hocamızın doktora tezidir. Bizimle paylaşıyor. Kendisine Teşekkürler...

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI

PROFESYONEL FUTBOLDA FAULLER
VE
SALDIRGANLIK TEORİLERİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖNSÖZ
Futbol dünyada milyonlarca insanın yoğun bir şekilde ilgi gösterdiği bir spor
branşıdır. Bu yoğun ilginin büyük bir çoğunluğu futbol içinde önemli bir yere sahip
futbolcular üzerinde odaklanmıştır. Futbolcuların müsabaka sırasında yapmış oldukları davranışlar milyonlarca insanı etkilemekte ve yönlendirmektedir.

Seyirci şiddeti diye tanımladığımız tribün olaylarının büyük bir çoğunluğu bu
nedenle meydana gelmektedir. Konumuzla da paralel olarak futbolun amaca uygun bir şekilde yapılabilmesi için oyun kuralları tespit edilmiş ve uygulanmıştır. Bu oyun kuralları sayesinde futbol hem toplumlara olumlu mesajlar veren, hem de seyirciye zevk ve heyecan duygusunu tattıran bir spor branşı halini almıştır. Sporcuların müsabaka esnasında davranışlarını kendi duygu ve birikimleri doğrultusunda değil de futbolun belirlediği kurallar dahilinde yapmaları daha sağlıklı ve amaca uygun olacaktır.

Bu araştırmamızda, profesyonel futbol müsabakalarında yapılan faullerin analizini
yaparak, bu faullerin saldırganlık teorileriyle ilişkilerini değerlendirmeyi amaçladık.

Böylelikle gerek oyunculara gerekse antrenörlere futbol oyununda, daha doğrusu takım
sporlarında önemli yere sahip olan saldırgan davranışların eğitilerek kontrol altına alınması ve kendi takımı lehine kullanarak performanslarını artırmayı düşündük.


İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Profesyonel Futbolda Fauller ve Saldırganlık Teorileri Bakımından Değerlendirilmesi (PDF Tez - ebook)


Yrd.doç.Dr. Hayrettin Gümüşdağ hocamızın doktora tezidir. Bizimle paylaşıyor. Kendisine Teşekkürler...

GAZİ ÜNİVERSİTESİ
SAĞLIK BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ
BEDEN EĞİTİMİ VE SPOR ANABİLİM DALI

PROFESYONEL FUTBOLDA FAULLER
VE
SALDIRGANLIK TEORİLERİ BAKIMINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

ÖNSÖZ
Futbol dünyada milyonlarca insanın yoğun bir şekilde ilgi gösterdiği bir spor
branşıdır. Bu yoğun ilginin büyük bir çoğunluğu futbol içinde önemli bir yere sahip
futbolcular üzerinde odaklanmıştır. Futbolcuların müsabaka sırasında yapmış oldukları davranışlar milyonlarca insanı etkilemekte ve yönlendirmektedir.

Seyirci şiddeti diye tanımladığımız tribün olaylarının büyük bir çoğunluğu bu
nedenle meydana gelmektedir. Konumuzla da paralel olarak futbolun amaca uygun bir şekilde yapılabilmesi için oyun kuralları tespit edilmiş ve uygulanmıştır. Bu oyun kuralları sayesinde futbol hem toplumlara olumlu mesajlar veren, hem de seyirciye zevk ve heyecan duygusunu tattıran bir spor branşı halini almıştır. Sporcuların müsabaka esnasında davranışlarını kendi duygu ve birikimleri doğrultusunda değil de futbolun belirlediği kurallar dahilinde yapmaları daha sağlıklı ve amaca uygun olacaktır.

Bu araştırmamızda, profesyonel futbol müsabakalarında yapılan faullerin analizini
yaparak, bu faullerin saldırganlık teorileriyle ilişkilerini değerlendirmeyi amaçladık.

Böylelikle gerek oyunculara gerekse antrenörlere futbol oyununda, daha doğrusu takım
sporlarında önemli yere sahip olan saldırgan davranışların eğitilerek kontrol altına alınması ve kendi takımı lehine kullanarak performanslarını artırmayı düşündük.

İndir:

http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/



3 Ocak 2011 Pazartesi

Etkili Konuşmanın Çabuk ve Kolay Yolu (PDF ebook)


Bu kitapta etkili konuşma yapabilmek için gerekli özellikler anlatılmış. Güzel bir şekilde derlenmiş güzel bir kitap. Birkaç ana başlık altında sade ve ana hatlarıyla ele alınmış. İhtiyaç hissedenlere veya elinde bulundurmak isteyenler için güzel bir fırsat.


İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Etkili Konuşmanın Çabuk ve Kolay Yolu (PDF ebook)


Bu kitapta etkili konuşma yapabilmek için gerekli özellikler anlatılmış. Güzel bir şekilde derlenmiş güzel bir kitap. Birkaç ana başlık altında sade ve ana hatlarıyla ele alınmış. İhtiyaç hissedenlere veya elinde bulundurmak isteyenler için güzel bir fırsat.

İndir:

http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/



2 Ocak 2011 Pazar

Bir İş Fikri Bulmak (PDF ebook)

Bu kitapçık, kendinize uygun olabilecek bir iş fikri bulmanıza yardımcı olmak üzere tasarlanmıştır. Elbette, kitabı kullanarak bir iş fikrine ulaşacağınıza dair hiç bir garanti yoktur. Ancak iş fikri arama metotlarını elbette öğrenmelisiniz.

İş fikri bulabilmenizin birkaç yolu mevcuttur:
-Kendiniz yeni bir fikir geliþtirebilirsiniz
•-Başkasının fikrini kopya edebilirsiniz veya değiştirerek kullanabilirsiniz
-Başka birisinden bir iş fikri satın alabilirsiniz

Bu kitap esas olarak kendinizin bir iş fikri geliştirmeniz yolları üzerinde duracaktır!


İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Bir İş Fikri Bulmak (PDF ebook)

Bu kitapçık, kendinize uygun olabilecek bir iş fikri bulmanıza yardımcı olmak üzere tasarlanmıştır. Elbette, kitabı kullanarak bir iş fikrine ulaşacağınıza dair hiç bir garanti yoktur. Ancak iş fikri arama metotlarını elbette öğrenmelisiniz.

İş fikri bulabilmenizin birkaç yolu mevcuttur:
-Kendiniz yeni bir fikir geliþtirebilirsiniz
•-Başkasının fikrini kopya edebilirsiniz veya değiştirerek kullanabilirsiniz
-Başka birisinden bir iş fikri satın alabilirsiniz

Bu kitap esas olarak kendinizin bir iş fikri geliştirmeniz yolları üzerinde duracaktır!

İndir:

http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/



1 Ocak 2011 Cumartesi

Düşünce Gücüyle Tedavi - PDF ebook


Zihinsel, düşünce gücüyle tedavi yöntemlerini anlatmış yabancı bir yazar. Biraz karıştırma fırsatı buldum. Güzel bir kitap. PDF olarak hazırlanmış.
Konular güzel şekilde açıklanmış. İlgili kimseler için güzel bir kaynak olacağı kanaatindeyim. İlgisizler de indirip elinde bulundursa bir zararı olmaz sanırım. :)


İNDİRME LİNKLERİ / DOWNLOAD:

http://uploaded.to/file/ij1mocgn
http://www.wupload.com/file/203685301


ALTERNATİF İNDİRME LİNKLERİ:

http://uploaded.to/file/dgr9zvtq
http://www.wupload.com/file/207661527

Düşünce Gücüyle Tedavi - PDF ebook


Zihinsel, düşünce gücüyle tedavi yöntemlerini anlatmış yabancı bir yazar. Biraz karıştırma fırsatı buldum. Güzel bir kitap. PDF olarak hazırlanmış.
Konular güzel şekilde açıklanmış. İlgili kimseler için güzel bir kaynak olacağı kanaatindeyim. İlgisizler de indirip elinde bulundursa bir zararı olmaz sanırım. :)

İndir:

http://uploading.com/files/2c65f2c2/Cesitli-Bilgiler.zip/



 
Popüler aramalar | Kitap indir | ebook download | kitap özetleri | bilgisayar kitapları indir | roman indir | dini kitap indir | sanal kitap | kitap oku